Tebliğname No : 6 - 2013/308323MAHKEMESİ : Keşan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/05/2007NUMARASI : 2006/570 (E) ve 2007/332 (K)SUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.9.2013 günlü kenar yazısı ile Daireye gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın adli sicil kaydına göre hırsızlık suçundan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7.maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamış; Yakınanın aşamalarda alınan ifadelerinde, olay günü evine girip hırsızlık yapan failleri gördüğüne ilişkin beyanının bulunmadığının anlaşılması karşısında; tebliğnade bozma isteyen bir numaralı görüş benimsenmemiştir. 1- Olay günü yakınanın konutundan 02:30-06:30 saatleri arasında bir adet cep telefonu ve 270.-TL'nin çalındığı, sanığın aynı gün saat 05:20'de olay yerine yakın yerde G.. T..ın konutundan hırsızlık yapmaya kalkışırken görülmesi üzerine kimliği belirlenemeyen suç arkadaşı ile birlikte kaçtığı, G..T...'ın verdiği bilgiler kapsamında etrafta araştırma yapan ve olay yerine gelen kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan sanık hakkında, düzenlenen 06.07.2006 günlü “arama tutanağı, üst arama tutanağı ve olay tutanakları” içeriklerine göre sanığın bulunduğu araç içerisinde ve üstünde yapılan aramalarda suç konusu cep telefonunun ve paranın ele geçirilemediğinin anlaşılması karşısında; gerekçeli kararda “olay günü polis ekiplerinden kaçması ve yapılan arama sonucunda çalıntı eşyaların aracından çıktığı” belirtilip oluş ve dosya içeriğine uymayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Uyap’tan alınan ve dosyaya eklenen sabıka kaydı içeriğine göre; sanık hakkında yakınan G.. T..'a yönelik yakın zaman diliminde ve yerde işlediği hırsızlığa kalkışma eylemi nedeni ile Keşan Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.06.2007 tarih ve 2006/818 Esas, 2007/410 Karar sayılı kararı ile hükmedilen hapis cezasının, Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 04.06.2012 gün ve 2011/20576 Esas, 2012/13171 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmek suretiyle mahalline gönderildiğinin anlaşılması karşısında; kanıtların birlikte değerlendirilebilmesi için anılan hükme ilişkin dava dosyasının aslının ya da onaylı bir suretinin denetime olanak verecek biçimde getirtilip incelenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- 06.07.2006 günlü kolluk üst yazısında 06.07.2006 günü saat 05:20 sıralarında müşteki G..T..ın evinde meydana gelen hırsızlığa kalkışma eylemine istinaden yakalanan sanık Ö.. T..'a ait araçta elde edilen siyah renkli Adidas marka ayakkabı izlerinin yakınan Ş.. G..'in balkonunda bulunan ayakkabı izleri ile aynı olduğuna" ilişkin yapılan tespitin somut delilleri gerekçeli kararda gösterilmeden hüküm kurulması,4- Eylem sonrası kolluk tarafından düzenlenen 06.06.2006 günlü "Suç yeri inceleme raporu" içeriğine göre "Olay yerinde, giriş yeri ve olay failleri tarafından dokunulması muhtemel zeminler üzerinde yapılan tozlama usulü parmak izi incelemesinde; mutfak balkon kapısı dış kısmı üzerinde 3 adet tasnife elverişli parmak izi elde edilerek koruma altına alındığının" anlaşılması karşısında; öncelikle olay yerinden elde edilen parmak izleriyle karşılaştırmaya esas kolluğun arşivinde kayıtlı bulunan parmak izleri üzerinde inceleme yaptırılması ve huzurda sanığın parmak izi tespit edilip bilirkişi raporu alınmak suretiyle, olay yerinde elde edilen parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 5- Kabul ve uygulamaya göre de; a) Sanığın konut dokunulmazlığını bozma eylemini tek başına işlediğinin kabulü halinde 5271 sayılı CMK'nun 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunulup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, b) Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık Ö.. T.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.