MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması; suç tarihinde güneşin 16:36'da battığı, yakınanın anlatımına göre hırsızlığın evde olmadığı 20:00-23:30 saatleri arasında gerçekleştiği ve suçun anılan Yasanın 6/1-e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCY'nın 143/1. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53.maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Uzlaşma kurumu uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir yöntemdir. İlk kez 5237 sayılı TCK'nın 73/8 ve 5271 sayılı Kanunun 253, 255. maddelerinde yerini bulmuş, kanundaki düzenleme yeterli olmaması ve uygulamanın sınırlı olması nedeniyle 5560 sayılı Kanun ile 73/9. maddesi yürürlükten kaldırılmak suretiyle uzlaşma kurumu tümüyle Ceza Muhakemesi Kurumu haline getirilmiştir. CMK'nın 253-254. maddelerinde değişiklikle alanı genişletilirken yöntemi ile de taraflara uzlaşma teklifi soruşturma aşamasında kural olarak Cumhuriyet Savcısı tarafından veya Cumhuriyet Savcısının talimatı üzerine adli kolluk görevlisince, kovuşturma aşamasında ise hakim tarafından, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddedilmesinin hukuki sonuçları anlatılarak yapılması olanaklı kılınmıştır. Hal böyle olunca; İncelenen dosyada, sanığın üzerine atılı geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçunun işlendiği tarih itibarıyla anılan suçun uzlaşma kapsamı dışında olmasına karşın, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı dikkate alındığında, 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253-254. maddelerinde öngörülen yol ve yöntemle uzlaşma koşullarının takdiri gerektiği düşünülmeden, uzlaşmanın sağlanamadığının kabulü ile yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.