Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3487 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32485 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını ihlal, Mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Hırsızlık ve Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Suç tarihinde gündüzleyin saat 16:30 sularında ablasının evine gelen tanık ...'in, ablasının karşı komşusu yakınanın kapısının açık olduğunu görüp, ablasının evine girdikten sonra kapının dürbününden baktığı ve sanığın evden kapıyı kapatmadan çıktığını görünce dışarı çıktığı, kendisini görünce kaçmaya başlayan sanığı hırsız olabileceğini düşünerek bir süre kovalayıp, yakalayamayınca tekrar eve dönen tanığın polislere haber verdiği, polis ekiplerinin eşgal bilgileri doğrultusunda sanığı saat 17:20 sularında, üzerinde evden aldığı çelik kasa anahtarıyla yakaladığının anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; sanık ...'ın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin istem gibi ONANMASINA, II-Mala Zarar Verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın hükmün de tefhim edildiği 18.07.2013 tarihli celsede, “Ailesine ulaşamadığını, bu nedenle yakınanın zararını gideremediğini, süre verilirse zararı karşılayacağını” beyan ederek etkin pişmanlık iradesini yansıttığı dikkate alınıp, zararı gidermesi için makul bir süre verilip, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.