Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3438 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14446 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 22.07.2009 olan karar tarihinin hükmün başında yanlış yazılması; yerinde giderilmesi olanaklı görülmüş, 15.07.2009 ve 22.07.2009 tarihli duruşmaların, sanıklar ..., ..., ... ve ...’in yaşları dikkate alınarak CMK’nın 185. maddesi uyarınca kapalı yerine açık yapılması; giderilme olanağı olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde: Sanık hakkında yağma suçuyla ilgili olarak, 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından; sanık savunmanının bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince tebliğname gibi REDDİNE, 5271 sayılı CMK.nın 264/1. maddesi uyarınca sanık savunmanı yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II- Sanık ... hakkında, yakınanlar ... ve ...’a yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında, yakınanlar ... ve ...’a yönelik yağma; sanıklar ..., ... hakkında, yakınan ...’a yönelik yağma; sanık ... hakkında, yakınan ...’a yönelik yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyet kararı kurulan sanık hakkında, anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, IV-Sanık ... hakkında yakınan ...’a yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suça azmettirmeden söz edebilmek için, TCK'nın 38. maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere, suçu işleme düşüncesi ve kararı bulunmayan bir kimseye, suç işleme kararı verdirmek suretiyle bir suçun işletilmesi gerekir. Azmettirenin suçun işlenmesinde doğrudan bir katkısı yoktur. Azmettirenin girişimi ile suç işlenmektedir. Müşterek faillikte ise birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının saptanmasında, suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Bu bağlamda, oluş ve dosya içeriğine göre; olay günü sanık ...’in, eylemden haberi olmayan diğer sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte yakınan ...’a ait işyeri önüne geldiklerinde sanık ...’in burayı soymayı teklif ettiği, diğerlerinin de kabul etmesi sonucu hep birlikte eylemi gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 38/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyet kararı kurulan sanık hakkında anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazları ve bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.