Sahtecilik suçundan sanık Faruk ve Fatih haklarında yapılan duruşma sonunda; sanık Faruk'un beraatine, sanık Fatih'in mahkumiyetine ilişkin (Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 13.05.2003 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık Fatih savunmanı ile katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan onama isteyen 13.04.2004 tarihli tebliğname ile 13.05.2004 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:I- Asıl olan vergi dairesindeki kayıtlar olup, idarenin vergi alacağını ilgilisinden her zaman tahsil etme olanağı bulunduğundan, katılan Hazine suçtan doğrudan zarar görmemiş olup, bu nedenle usulsüz olarak verilen katılma kararı hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden, Hazine vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi göndermesiyle 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,II- Sanık Fatih savunmanının temyiz itirazlarına gelince;1- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 4262 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesi uyarınca, tescilli bulunan her türlü aracın noterlerce satış ve devir işlemlerinin yapılabilmesi için "Motorlu Araçların Satış veya Devrine İlişkin İlişik Kesme Belgesi"nin ilgili tarafından sunulmasının zorunlu olduğu, ancak suça konu belgenin aslı bulunamadığı gibi aracın devrine ilişkin Nevşehir Birinci Noterliği'ne ait 24.12.1999 günlü anılan Noterlikçe gönderilen satış sözleşmesinin ekindeki suça konu belge fotokopi olup, "aslının aynıdır" onayının bulunmadığının anlaşılması karşısında; ilgili Noterlikçe belge aslı görüldükten sonra fotokopisi çekilerek satış sözleşmesine eklenip eklenmediği araştırılarak, sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2- Kabule göre de;Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY'nin 356, 59/2, 647 sayılı Yasa'nın 4 ve 6. maddeleriyle, hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin aynı suça uyan 204/1, 62/1. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucunda, verilen özgürlüğü bağlayıcı cezanın para cezasına çevrilip ertelenmesi ve ertelemenin hukuki sonuçları da gözetildiğinde; 765 sayılı TCY hükümlerinin sanık yararına bulunduğunun gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık Fatih savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 30.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.