Muhtelif suçlardan hükümlü ... hakkında hükmedilen ve aynı neviden olan hürriyeti bağlayıcı cezaların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 71. maddesi gereğince toplanarak 44 yıl 9 ay hapis cezası olarak içtima edilmesine, ancak 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 77/1. maddesi gereğince toplam cezanın 36 yıl hapis cezasını geçemeyeceğinden hükümlünün sonuç olarak cezalarının 36 yıl hapis cezası olarak içtima edilmelerine dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24/08/2012 tarihli ve 2012/144 değişik iş sayılı kararını müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 27/08/2012 tarihli ve 2012/1414 sayılı yazısı ile infazda tereddüt bulunduğundan karar verilmesi talebi üzerine, hükümlü hakkındaki 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen 5 yıl hapis ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezalarının diğer hapis cezalarından ayrı olarak infazına, 4616 sayılı Kanun gereğince yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükmedilen hapis cezaları üzerinden 4616 sayılı Kanun uyarınca yapılacak indirimin 36 yıl üzerinden yapılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 27/08/2012 tarihli ve 2012/146 değişik iş sayılı kararına itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2012 tarihli ve 2012/893 değişik iş sayılı kararı ile ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/08/2012 tarihli müddetnameye hükümlünün yaptığı itiraz konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 09/11/2012 tarihli ve 2012/972 değişik iş sayılı kararı ve ... Cumhuriyet Başsavcılığının 27/08/2012 tarihli ve 2012/1414 sayılı yazısı ile hükümlünün 16/06/2012 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine ilişkin talebinin reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/08/2012 tarihli ve 2012/317 değişik iş sayılı kararına karşı hükümlünün itirazının reddine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2012 tarihli ve 2012/204 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 05/11/2013 gün ve 2013/16150/66443 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2013 gün ve KYB/2013/352795 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 26/11/2013 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi: Anılan Yazıda; (A) ... Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2012 tarihli ve 2012/204 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede; Somut olayda hükümlünün işlemiş olduğu suçların tamamım örgütün faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdiği gibi suç tarihlerinin 01/06/2005 tarihinden önce olması nedeniyle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulama başlıklı 7/2. maddesine göre suçun işlendiği zamanda yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümlerinin farklı olması halinde hükümlünün lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı, aynı maddenin 3. fıkrasına göre infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanacağı fakat koşullu salıverilmenin, infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanmasının istisnaları arasında sayıldığı dikkate alındığında, koşullu salıverme ile ilgili olarak da lehe infaz kanununun tespit edilmesi gerektiği, suç tarihinde yürürlükte bulunan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 18/07/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5532 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki lehe olan 17/1. maddesine göre, 647 sayılı Kanunun 19. maddesinin bir ve ikinci fıkraları ile Ek 2. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı ve koşullu salıverilme için hükümlülük süresinin dörtte üçünün iyi halli olarak çekilmesi gerektiği, 5237 sayılı Kanun’un 58/9. maddesinin, örgüt mensubu suçlu hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmedileceği hükmünü içerdiği, anılan hükmün örgüt mensubu olma suçundan mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan infaza ilişkin bir düzenleme olduğu ve kazanılmış hakka konu edilemeyeceği, aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı ...j maddesine göre örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişinin anlaşılacağı, buna göre 5237 sayılı Kanun’un 220. maddesi kapsamındaki suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün üyesi olanlar hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4. maddesinde gösterilen koşullu salıverilme süresi ve aynı maddede düzenlenen infaz rejiminin uygulanacağı, bu durumda 3713 sayılı Kanunun 5532 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 17/1. maddesi hükümleri ile sonradan yürürlüğe giren 5275 sayılı Kanun’un 107/4. maddesi hükümleri arasında yapılacak lehe kanun değerlendirmesinde, her iki durumda da koşullu salıverilme için cezaevinde iyi halli olarak geçirilmesi gereken sürenin hükmedilen süreli hapis cezasının dörtte üçü olacağı, bu durumda ise değerlendirmeye konu edilen her iki kanun hükmünün aynı sonucu vermesi ve 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinde öngörülen denetim süresinin infaz rejimine ilişkin olup 5237 sayılı Kanun’un 7/3. maddesine göre derhal uygulanması gerektiği anlaşılmakla hükümlü hakkında bütün suçları bakımından koşullu salıverme süresinin buna göre hesaplanması gerektiğinden bahisle itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile itirazın reddine karar verilmesinde,B) ... Ağır Ceza Mahkemesinin 09/11/2012 tarihli ve 2012/972 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;Hükümlü ve müdafii tarafından müddetnameye yapılan itiraz konusunda karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hükümlü hakkında infazın durdurulduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde,C) ... Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2012 tarihli ve 2012/893 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;Hükümlü hakkında verilen hapis cezalarının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 77/1. maddesi gereğince toplanması halinde 36 yılı geçemeyeceği dikkate alındığında hükümlünün 4616 sayılı Kanun kapsamına girmeyen cezalarının da bu toplama işlemine dahil olması gerektiği ancak yapılacak indirim sırasında bu kapsama girmeyen suçlar haricindeki kapsama giren suçlardan verilen cezaların toplamından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden 4616 sayılı Kanun gereğince yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükmedilen hapis cezaları üzerinden 4616 sayılı Kanun uyarınca yapılacak indirimin 36 yıl üzerinden yapılmasına şeklinde verilen karara yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir. TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre;Cezaların toplanması ve infazına ilişkin olarak ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 20.01.2004 tarih 2003/6-292-2004/5 Esas ve Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, somut olay değerlendirildiğinde; hükümlü ...’ın 4616 sayılı Yasa kapsamında bulunan yağma ve hürriyeti tahdit suçlarından toplam 36 yıl 8 ay ağır hapis ve anılan Yasa kapsamında bulunmayan cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından toplam 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin kesinleşmiş mahkumiyetleri bulunmaktadır. Hürriyeti bağlayıcı cezalarda toplama prensibinin istisnasını oluşturan durumlar söz konusu olmadığına göre, bu iki cezanın toplanması ve TCY’nin 77/1. maddesi uyarınca hükümlünün cezasının 36 yıl ağır hapisle sınırlandırılması zorunludur.Kaldı ki, hükümlünün kesinleşmiş mahkumiyetleri içtima ettirilmeksizin ayrı ayrı infaza verildiği takdirde, Ceza Yasamızda ağır hapis cezaları yönünden hükümlü lehine öngörülen 36 yıllık sınırın aşılması söz konusu olacağı gibi, bir cezası nedeniyle 4616 sayılı Yasa uyarınca şartla salıverilecek olan hükümlünün diğer cezası nedeniyle infaza devam edilecektir ki, bu da cezalarıın infazını zorlaştıracak ve karışıklığa neden olacaktır.Bu itibarla, hükümlünün tüm suçlardan verilen cezalarının toplanarak TCY’nin 77/1. maddesi uyarınca 36 yıl ağır hapis cezası olarak sınırlandırılması ve bu mahkumiyetin, 36 yıl 8 aylık kısmına, hükümlü lehine toplu özel af niteliğinde düzenlemeler getiren 4616 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu kısmın, sınırlandırılan 36 yıllık cezanın da üzerinde olması nedeniyle artan kısım bulunmadığı için 4616 sayılı Yasa kapsamına girmeyen cezalarının da bu kapsamda infaz edilmiş sayılacağı,Buna göre; muhtelif suçlardan hükümlü ... hakkında, hükmedilen ve aynı neviden olan hürriyeti bağlayıcı cezaların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 71. maddesi gereğince toplanarak 44 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası olarak içtima edilmesine, ancak 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 77/1. maddesi gereğince toplam cezanın 36 yıl hapis cezasını geçemeyeceğinden hükümlünün sonuç olarak cezalarının 36 yıl hapis cezası olarak içtima edilmelerine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24/08/2012 tarihli ve 2012/144 değişik iş sayılı kararını müteakip, “hükümlünün tüm suçlardan verilen cezalarının toplanarak TCY’nin 77/1. maddesi uyarınca 36 yıl ağır hapis cezası olarak sınırlandırılmasından sonra, 647 sayılı CİK’in 19. maddesi gereğince 36 yıl üzerinden ...ve ayda 6 gün olmak üzere infazı gereken cezasından 4616 sayılı Yasa gereği yapılacak 10 yıllık indirime göre” müddetname hazırlanması gerektiğinden;Açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında; (A) bendinde yer alan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2012 tarihli ve 2012/204 değişik iş sayılı kararına yönelik yazılı gerekçe ile bozulması yönündeki kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısının; (B) bendinde yer alan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/11/2012 tarihli ve 2012/972 ile (C) bendinde yer alan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03/10/2012 tarihli ve 2012/893 Değişik iş sayılı kararlarına yönelik yazılı gerekçeler yerinde görüldüğünden, kabulü ile anılan değişik iş kararlarının 5271 sayılı CMK'nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 26/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.