Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3157 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15765 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/08/2012 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilerek başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...’ün, 5.6.2001 tarihli karara karşı temyiz başvurusunun olmadığı ve anılan hükmün kesinleştiği; diğer sanıklar hakkındaki lehe bozmanın sanık ...’e de yansıtıldığı ve bu sanık hakkında yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, bu durum sanığa yeni bir temyiz hakkı vermeyeceğinden, anılan sanık savunmanının bu konudaki isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE;Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;Mahkeme sanıklar hakkında, 5237 sayılı Yasanın 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesine İlişkin müessesenin uygulanmasına yer olmadığına karar verirken kabul ettiği gerekçenin ve bu gerekçeye ilişkin ölçütlerin, hakimin takdir hakkı çerçevesinde objektif ve subjektif değerlendirmeye dayandırıldığı ve aynı ölçütlerin, 5271 sayılı CMK'nın 231/5- 14. madde ve fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin yasal koşulları ile örtüştüğü kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması;Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğname gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.