MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmolunan cezanın miktarına göre sanıklar ..., ..., ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,Sanıklar, yağma suçunu gerçekleştirirken, mağdur ...'i, sanık ... ile görüşmek bahanesi ile ...Camii yanında bulunan çay ocağından araçlarına alarak kendi evlerine getirdikleri, mağdurdan 70.000,00 TL para bulması konusunda evini ipotek göstermesini söyleyerek bankadan kredi çekmesi konusunda fiili tehdit oluşturmak suretiyle korkutup, evin tapusunu almak amacı ile mağduru araçlarına bindirerek evine getirmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunu işlediklerinin iddia edilmesi nedeniyle, anılan suçtan sanıklar hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. I- Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'e yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... savunmanının ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında mağdur ...'e yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Sanık ...'ın oğlu ve diğer sanıklar...'ın kardeşi olan ...'ın uyuşturucu madde ticareti yapmak veya sağlamak suçundan Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 18.04.2016 gün 2016/85 Esas ve 2016/125 sayılı kararı ile cezalandırıldığı, bu davada mağdur ...'in oğlu ...'in tanık olarak dinlenmesi nedeniyle sanıkların, mağdur ... ve oğlu ...'i sorumlu tutarak, mağdurdan para almak konusunda anlaştıkları, olay günü saat: 15.00 sıralarında sanıklar ...'ın mağduru çay ocağından alarak sanık ...'ın evine götürdükleri, el ve işbirliği içerisinde fiili tehdit oluşturup korkutmak suretiyle 70.000,00 TL parayı mağdurdan istedikleri, bu parayı temin etmesi için evini ipotek gösterip kredi alması konusunda baskı uyguladıkları, mağdurunda fiili tehditler ve baskılar neticesinde, tapunun evinde olduğunu belirtmesi üzerine, sanıklar ... ile kimliği belirlenemeyen küçük bir çocuk ile birlikte, mağduru, evinin önüne araç ile getirdikleri, sanık ...'in ise diğer sanıklar ile birlikte araca binmeyip kendi evinde kaldığı, mağdur araçtan indikten sonra sanık...'ın kimliği belirlenemeyen çocuğu göndererek mağdurun telefonunu aldığı, ancak sanık ...'in, araçta olmadığından telefonun yağmalanmasından sorumlu tutulamayacağı, sadece mağdurdan 70.000,00 TL para istenmesi olayından sorumlu tutulması gerektiğinden, sanık ...'ın eyleminin kalkışma aşamasında kaldığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca sanığın cezasından indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.