Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3093 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31528 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıklar ....., kimliği belirlenemeyen arkadaşlarıyla birlikte yüzlerini kapatarak kendilerini tanınmaz hale getirdikleri, katılanların şoförlüğünü yapan sanık ..... arabayı bulundukları yere getirip durdurması üzerine biber gazı ile saldırarak yağmaya kalkışma suçunu işledikleri olayda, koşulları gerçekleşmediği halde TCK'nın 149/1. maddesinin “d" bendi ile uygulama yapılması; anılan hükmün "a" ve "c" bentlerinin yanı sıra "b" bendiyle de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı görülmüş ise de, teşdiden belirlenen cezaların miktarı itibariyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak:a)Sanıkların kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin "c" bendinde yazılı haklarından kendi alt soyları dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetemde yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün. 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,b)T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeccği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılanlar..... vekili ile sanıklar .....savunmanları ile sanık ..... temyiz itirazları hu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazdı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyası hakları ve aynı maddenin 3, fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesi yazılarak ve hükmün yargılama giderleri ile ilgili bölümünden sanıklara yükletilen zorunlu savunman ücretlerinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.