Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 294 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6470 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı Yasaya muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükmedilen cezaların sürelerine göre sanık savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi gereğince REDDİNE, 1-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin 6136 sayılı Kanunun 13/1 maddesi yerine 13/3 maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılamamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suça sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlere yönelik incelemede; Yağma suçunun iş yeri niteliğinde olan benzin istasyonunun market ve görevli odasında işlendiği anlaşılıp kabul edildiği halde, 5237 sayılı TCK'nın 149/1.maddesinin ( a ) ve ( b ) bendlerinin yanı sıra ( d ) bendinin de uygulanması ve olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle, aynı Yasanın 61.maddesi gereğince temel cezalar belirlenirken hakkaniyete uygun oranda alt sınırdan uzaklaşılarak ceza uygulaması yapılması gerektiğinin gözetilmemesi; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden; sanığın silahla petrol istasyonuna geldikten sonra önce mağdur ...'ın bulunduğu personel odasına girip mağdura silah doğrultarak bu odadan geçilen başka bir odaya geçmesini ve dışarı çıkmamasını söylediği, mağdurun da bu odaya girerek beklemeye başladığı; devamında sanığın petrol istasyonunun market bölümüne girerek burada bulunan mağdur ...'i de aynı şekilde mağdur ...'ın bulunduğu odaya girmeye ve odada kalmaya zorladığı bu hali ile sanığın her bir mağdur üzerinde ayrı ayrı hakimiyet kurarak eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmakla; her bir mağdur yönünden ayrı ayrı cezaya hükmedilmesi yerine TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamıştır. Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümlerden "hak yoksunluklarına ilişkin TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümün çıkartılması ile yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.