Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 293 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7472 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, tefecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmakHÜKÜM : Beraat, Düşme, MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:İddianamede sanık ... hakkında mağdur ...'na yönelik tefecilik suçundan kamu davası açıldığı halde bu eylem yönünden hüküm verilmediği; sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, itiraz üzerine ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/72 D.iş sayılı kararı ile kaldırılmasına karşın, sanık hakkında yerel mahkemece atılı suçtan yeniden hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de; zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve nitelikli yağma; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan incelemede;Katılan Hazine'nin suç işlemek amacıyla örgüt kurmak; suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve nitelikli yağma suçlarından doğrudan zarar görmesi mümkün olmayıp bu suçlar yönünden davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile CMUK 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE;2-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...... yönelik tefecilik eylemi ile ilgili zamanaşımı nedeniyle düşme kararına yönelik yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-Sanık ... ve ... hakkında mağdur ...'na yönelik tefecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde; Mağdur ...'nun 12.12.2006'da polise verdiği ifadede, ...'den borç parayı 3 yıl önce aldığını söylediği, 8.7.2008 tarihli savcılık ifadesinde bu tarihi yaklaşık 4 sene kadar önce olarak bildirdiği, 30.12.2008 tarihinde Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadede bundan üç sene önce şeklinde ifade ettiği, iddianamede suç tarihi olarak Aralık 2005'in gösterildiği, mahkemece ise; borç para alışverişinin 2003 yılında gerçekleştiği kabul edilmekle birlikte, faiz ödemelerinin uzun bir süre devam etmesi sebebiyle zamanaşımının söz konusu olmadığı sonucuna varıldığı, tefecilik suçunda suç tarihinin borcun verildiği tarih olarak kabul edilmesi sebebiyle, bu hususun kesin şekilde tesbitinin önem taşıdığı dikkate alınarak; mağdur ...'ndan tekrar sorulmak ve varsa başka yollardan yapılacak araştırma sonucuna göre en son borç verilme tarihi kesin olarak tesbit edildikten sonra, sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken, eksik soruşturma ile karar verilmesi, Kabule göre de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.