Tebliğname No : 6 - 2009/25959MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/10/2008NUMARASI : 2007/536 (E) ve 2008/515 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yakınanın; köy çıkışında bulunan, saya tabir edilen etrafı tahta çitlerle çevrili alanda bulunan küçükbaş hayvanlarından ikisinin eksik olduğunu ertesi sabah geldiğinde farketmesi üzerine önce kendi köyünde bulunan çardaklarda hayvanlarını aradığı ancak bulamadığı, sonra çevre köylerdeki çardaklarda araştırdığı, köylüsü İzzet ile dolaşırken tanık olarak beyanları alınan H.. V..'un çardağında kuzularından birini görüp tanıdığı ve aldığı, ancak alırken Hüseyin çardakta olmadığından köye gidip durumu ona söylediği, Hüseyin'in de kuzuyu kendisine sanık Ramazan'ın getirdiğini beyan etmesi üzerine sanık Ramazan'ın yakalandığı olayda, Sanığın aşamalarda suçu kabul etmediği, kendisinin 15 gündür pancar sulamak için Ali isimli şahsın yanında olduğunu, kuzuyu kendisinin bıraktığını söyleyen tanık Hüseyin ile akraba olduklarını aralarında kırgınlık olduğu için uzun süredir konuşmadıklarını savunduğu , Yakınanın dahi ilk müracaatlarında hayvanlarının kaybolmuş da olabileceğini söylediği, tanık Hüseyin'in ise kolluk beyanlarında yakınanın kendisine sürüsünde yabancı hayvan olup olmadığını sorduğunda sanığın bıraktığı kuzuyu gösterdiğini ve yakınanın da tanıması üzerine kuzuyu teslim ettiğini söylemesine karşın yakınanın kuzuyu tanık Hüseyin çardağının başında değilken kendisinin tanıyıp aldığı yönünde anlatımda bulunduğunun anlaşılması karşısında, Gerçekte Hakim geçmişte ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmeye mecburdur. Elindeki imkan bu gündür. Bu günden maksat da varlığını duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte bunlar delildir. Sanığa yüklenen suç hukuka uygun elde edilmiş her türlü delille ispatı mümkündür. Mantığa, bilimsel verilere, fizik kurallarına, herkezce bilinen somut durum, hayatın olağan akışı içinde gündelik yaşamda edinilen karine niteliğinde bilgilere aykırı olması ya da tanığın gerçeği söylemediğinin ortaya çıkması gibi reddi için haklı makul ve kabul edilebilir hukuki gerekçeler göstermek durumundadır. Delillerin bugünün akılcı anlayışına göre Hakimin kanaati, ispat edilmesi istenen olayların tahlil ve tetkiki ile lehe ve aleyhe bütün şartları tenkit ve değerlendirmesinin mahsulü olacaktır. İspat edilmesi gereken şüpheli olandır. Soyut olarak delil eşit değerdedir. Asıl olan delilin güvenirliğidir. Hal böyle olunca, Sanığın savunmalarında belirtmiş olduğu üzere tanık Hüseyin ile aralarında bir husumetin bulunup bulunmadığı hususları resen araştırılıp gereğinde suç tarihinde yanında çalıştığını söylediği Ali bu konuda andlı beyanları saptanıp, olaya ilişkin tüm delillerin toplandıktan sonra suçun failinin sanık olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği dikkate alınmadan eksik soruşturma ile yetinilip, sanığın aşamalardaki suçun inkarına yönelik ısrarlı savunmalarına, olayın oluşuna dair görgüsü olmayan ve yakınanın beyanları ile çelişkili anlatımda bulunan, çalınan hayvan sürüsünden çıkan tek tanık Hüseyin'in anlatımlarına hangi nedenlerle üstünlük tanındığı da karar yerinde açıklanıp tartışılmadan bunun dışında ispatta aranan belirliliğe de ulaşmayı sağlayan başkaca kesin, inandırıcı ve kuşkudan uzak hukuka uygun kanıtların nelerden ibaret olduğu da karar yerinde gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. İ..'in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.