Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2873 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30013 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel saldırıYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık ... ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre katılan sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II- Katılan sanık ... ... ve sanık ... ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yağma suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 149/1. maddesinin (a, c ve d) bentlerine aykırı biçimde silahla, birden fazla kişi ile birlikte ve konutta işlenmesine karşın, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca, temel ceza belirlenirken, (d) bendinin değerlendirilmeye esas alınmaması ve alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması; şartları oluşmadığı halde TCK'nın 168. maddesi uygulanmak suretiyle cezadan indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit ” olarak alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,2-Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, 3-T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin yeterli ödeme gücü olmayan sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ... ... savunmanı ve sanık ... ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ve yargılama giderine ilişkin bölüm çıkartılarak yerlerine, “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” ve “sebep oldukları tutar kadar ayrı ayrı” ifadesinin yazılması ile “498.-TL müdafi avukat giderlerinin sanıklardan tahsili” cümlesinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.