Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2867 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33262 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma (Değişen suç vasfı ile konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme) Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:O Yer Cumhuriyet Savcısının Uyap sisteminde yer alan müddeti muhafaza talep tarihi 17/04/2012 olduğundan, bu tarih itibariyle temyizin süresinde ve içerik olarak da lehe olduğunun kabulüyle yapılan incelemede:Diğer temyiz itirazları kabul edilmemiştir.Ancak;1-Mala zarar verme suçundan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 170.maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılıp yazılı şekilde karar verilerek Yasa'nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, 2-Mağdur olay sonrası ilk beyanında gece vakti evde uyuduğu esnada akrabası olan sanığın evlerinin kapısını kırarak içeri girmesi üzerine seslere uyanıp kapıya yöneldiğinde, sanığın elinde bıçak olduğu halde kendisine org aletini sorduğunu, odada olduğunu söylemesi üzerine sanığın orgu alarak uzaklaştığını beyan ettiği, Sanık aşamalarda özetle; mağdurun evine zaman zaman gidip geldiğini, olay günü mağdurun evde olmadığı sırada eve girerek orgu aldığını, suç işlemediğini ileri sürüp, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında,kapının kırık olduğunun belirlendiği dikkate alındığında; olay gecesi mağdurun evinin kapısı kırılıp içeri girildiği ve evdeki orgun alındığı bir muhakkak ise de; suç eşyasının zilyedine cebir, şiddet ve/veya tehdit kullanılarak mı alındığı yoksa cebir, şiddet ve/veya tehdit kullanılmadanmı alındığı konusu dosyada çözümü gereken sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Hal böyle olunca; öncelikle mağdurun beyanları arasında açık aykırılıklar giderilip ve/veya hangi beyanına ne sebeple üstünlük tanındığı veya tanınmadığı, karar yerinde denetime olanak verecek biçimde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Kabüle göre de; geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunun etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı bir suç ile işlenmediğinin benimsenmesi halinde taraflar arasında öncelikle 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargılamaya devam olunarak sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, 14.08.2011 tarihli tutanaklara göre uzlaşmayı kabul eden taraflara uzlaşma işlemi yapılmadan karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.