MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozma, Mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: T.C.Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak, kanun yoluna başvurma şeklinin hükümde gösterilmediği anlaşıldığından, sanık ...'ın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklar Nesim ve İbrahim'in adli sicil kaydında, tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, haklarında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması ve tüm sanıkların katılanın konutuna gece vakti birlikte girerek hırsızlık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 116/1-4. maddesinin yanı sıra aynı Yasanın 119/1-c maddesiyle de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanıkların, 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendindeki kendi altsoyları üzerindeki haklardan aynı maddenin 3. bendi uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmaları yerine, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerinin dayanışmalı alınmasına ve 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, ‘sanıklar için ortak yapılan 15 TL yargılama giderinin sanıkların payına düşen oranda ayrı ayrı alınmasına” ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar hakkında ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçu nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanıklar Nesim ve İbrahim'in adli sicil kaydında, tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, haklarında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Sanıkların katılanın konutuna balkon kapısından girerek 4 adet cep telefonu, 300 TL para, dizüstü bilgisayar ile birlikte aldığı 2 otomobil anahtarıyla konuttan çıkıp hemen konutun önünde bulunan her 2 otomobili de çalmaları eyleminde, araya zaman aralığı girmediği, otomobillerin aynı evde yaşayan katılan ve kardeşine ait olduğunu bilebilecek durumda olmadıkları ve eylemin kesintiye uğramadan devam ettirildiği gözetildiğinde, hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde tanımlanan zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin bulunmadığı, sanıkların eyleminin bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu, bu nedenle hakkında anılan Yasanın 142/2-d maddesi ile bir kez uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,2-Suç tarihinde güneşin saat 06.17’de doğduğu, hırsızlık eyleminin yakınanın anlatımına göre saat 05.50 sıralarında gerçekleştiği ve suçun anılan Yasanın ...e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Yasanın 143/1. maddesinin uygulanmaması, 3-Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'ün temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.