Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2662 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16294 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/45451MAHKEMESİ : Trabzon 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/11/2008NUMARASI : 2005/79 (E) ve 2008/212 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Oluş ve dosya kapsamına göre; 26.05.2003 günü saat 22:30 sıralarında kolluk görevlilerine sahil yolu üzerinde bir şahsın darp edildiğinin bildirildiği, olay yerine giden kolluk görevlilerinin tarif edilen yerde yakınanı gördükleri, yakınanın 3-4 kişi tarafından yağmalandığını söyleyip, yağmalayanların eşgalini ve yaş gruplarını da belirterek görse teşhis edebileceğini anlattığı, kolluk görevlilerin eşgal bilgilerine dayanarak çevrede yaptığı araştırma sonucunda, saat 01:30 da sanıklar M.. C.., İ.. D.. ve A.. Ç..’i bir parkta yakaladığı, yapılan yüzleştirmede yakınanın kendisini yağmalayan kişiler olarak 3 sanığı da teşhis ettiği, ayrıca olay yeri yakınlarında yakınanın beyanı ile uyumlu şekilde içi boş olarak cüzdanının bulunduğu, polisin araştırmaları neticesinde sanıkları da tanıyan ve olayı gören M.. A.. isimli tanığa da ulaşıldığı,Yakınanın ilk beyanlarında yol üzerinde yürümekteyken bir kişinin kendisinden sigara istediğini, tehdit edilmediğini ancak isteyen kişinin alkollü olması sebebi ile uğraşmak istemediğinden verdiğini, daha sonra bir kişinin daha sigara istediğini ona da verdiğini biraz daha yürüyünce bu kez 3-4 kişilik bir grubun kendisini durdurup yere yatırdığını cebindeki 6 TL ile içinde 60 TL para ve kartlarının bulunduğu cüzdanını aldıklarını söylediği, kendisinden ilk sigara isteyen kişinin sanık Muhammet olduğunu ikinci sigara isteyenin ise tanık Miraç olduğunu beyan ettiği,Tanık Miraç’ın da olayı yakınan ile örtüşen bir şekilde anlattığı; parkta karşılaştığı Muhammet’in kendisine yakınanı gösterip "git sigara iste ben istedim verdi" demesi üzerine yakınandan bir dal sigara istediğini ve aldığı bu sigarayı Muhammet’e verdiğini parkta diğer sanıklar Adem ve İsmail’i de gördüğü ancak onlarla takılmamak için ayrı bir yere oturduğunu bir süre sonra gürültü duyduğunu baktığında Adem, İsmail ve Muhammet'in yakınana çullandığını ancak ona ne yaptıklarını ve bir şey alıp almadıklarını görmediğini zira kendisinin de korkup oradan ayrıldığını ve başka bir parka gittiğini söylediği,Sanıkların ise aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, tanık Miraç’ı da yakınanı da olay günü görmediklerini parkta otururken kolluk görevlilerinin 22:30’da yanlarına geldiğini karakola götürdüklerini yakınanın kendilerini teşhis edememesi üzerine bıraktıklarını sonra tekrar gelip kendilerini aldıklarını söyledikleri, Sanıklardan Muhammet’in 117 promil, İsmail’in 7 promil alkollü olduklarının, diğer sanık Adem’in ise alkolsüz olduğunun doktor raporunda belirtildiği anlaşılmıştır.Yakınanın olayı her aşamada benzer şekilde anlattığı, bu anlatımın cüzdanını bulunduğuna dair tutanak ve tanık beyanları ile uyumlu olduğu, her ne kadar yakınan sanıkların teşhisi konusunda aşamalarda değişik beyanlarda bulunmuş ise de bu durumun kendisinde bulunan unutkanlık hastalığından kaynaklandığını samimi bir şekilde ifade ettiği gerçekten de dosya içerisinde yakınanın akıl sağlığında zayıflık olduğu yönünde rapor bulunduğu bu bağlamda yakınanın olayın ardından sıcağı sıcağı alınıp; tanık anlatımları, 26.05.2003 günlü olay tutanağı ile 27.05.2003 tarihli yakalama, teslim ve yüzleştirme tutanakları ile örtüşen beyanları yerine yakınanın diğer aşamalarda alınan teşhisten şüpheye dönen anlatımlarına ve sanıkların tanık beyanları ile çelişen savunmaları ile sanıkların olaydan 3 saat sonra yakalandığı ve yakınanın kendisine 3-4 kişilik bir grubun saldırdığı yönündeki anlatımına göre yakalanamayan şahısların da bulunabileceği göz önüne alındığında, sanıkların üst arama tutanaklarına hangi sebeplerle ile üstünlük sağlandığı , açıklanmadan denetime olanak verecek şekilde gerekçeler de gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.