MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi(CMK 250 ile Yetkili)SUÇ : Yağma, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, tehdit, resmi evrakta sahtecilik, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmaHÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Katılanlar ... ve... vekilinin, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ile yağma suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelemesinde;Sanığın, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan katılanlara yönelik herhangi bir eyleme iştirak edilmemesi nedeniyle katılanların doğrudan doğruya zarar görmediğinden; sanık ... hakkında katılanlara yönelik açılmış bir dava bulunmadığı için verilen beraat kararının yok hükmünde olduğundan, katılanlar vekilinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,II- Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak; sanık ... hakkında, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat; sanıklar ... ve ... hakkında, mağdur ...'a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında, mağdur sanık ...'a yönelik yağma (05/03/2011 tarihli 300 TL'nin yağmalanması olayı) ve yağmaya teşebbüs (09/11/2010 tarihli olay); sanık ... hakkında, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.Mağdur ...'ın hürriyetinden yoksun bırakılması suçunda silah kullanıldığı halde TCK'nın 109/3-a maddesinin uygulanmaması, mağdur sanık ...'un işyerinden 300 TL'nin yağmalandığı kabul edildiği halde 149/1-d maddesi yerine yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılanlar ... ve...vekili, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,III- Sanıklar ... ve ... hakkında, katılanlar ... vea yönelik yağma suçundan kurulan beraat; sanıklar ... ve ... hakkında, mağdur ...'a yönelik yağma; sanıklar ... ve ... hakkında, mağdur ...'e yönelik tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesine gelince;Katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz talebinin sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Katılan ... 23/08/2010 tarihli kolluk beyanında, kendisine ait kahvehaneyi işleten sanık ...'ın kumar oynatıp kendisini hasım sahibi yapmasından dolayı işi bırakmasını istediğini, sanığın "50.000 TL vereceksin, iş kötüye gider, işi bırakmıyorum" dediğini, kahvehanede çalışan katılan ... Demir'den öğrendiğine göre sanık ...'ın yanında sanık ... ve 10 kadar kişi ile birlikte katılan ...'un üzerine yürüyüp işyerinin anahtarını ve günlük hasılatı aldığını, sanık ... ve tanıklar ..., ...'nun araya girmesiyle sanık ... ile görüştüğünü, sanık ...'ın buluşma yerine yanında silahlı olduğunu düşündüğü 8-10 kişi ile birlikte geldiğini ve 100.000 TL istediğini, daha sonraki buluşmalarında bu miktarı kabul edip kendisi ve kızının alacaklısı sanık ... olan 100.000 TL'lik senedi imzaladığını söylediği,Katılan ... 11/05/2011 tarihli kolluk beyanında; sanıklar ..., ... ve ...'ın o günkü hasılatı katılan ...'den alıp işyerinin kilidini değiştirdiklerini, babasına da işyerine artık giremeyeceğini söylediklerini, 100.000 TL'lik senedi imzalatmaya çalıştıkları sırada sanık ...'ın silahla başlarında gezdiğini ve bu şekilde korkarak senedi imzaladığını, belirttiği,Katılan ... 23/08/2010 tarihli kolluk beyanında, katılan ...'ın sanık ...'ın işyerinden gitmesini istemesi üzerine sanık ...'in 100.000 TL istediğini, kendisinden de işyerinin anahtarlarını, Digitürk taksidi için biriktirdiği 500 TL'yi aldığını, bu sırada sanık ...'in de belindeki silahı gösterdiğini beyan ettiği,Dosya içerisindeki 03/04/2009 ve 17/09/2010 tarihli kira kontratları, 02/03/2010 tarihli sözleşme, katılanlar, sanıklar ve tanıkların beyanları dikkate alındığında, eylemin hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,2- a) Mağdur ...'a yönelik yağma suçunun, TCK'nın 149/1. maddesinin (a ve c) bentlerine aykırı biçimde, birden fazla kişi tarafından birlikte ve silahla işlenmesine karşın, "a" bendinin değerlendirmeye esas alınmaması ve TCK'nın 61. maddesi gereğince hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,b) Mağdur ... 18/11/2011 tarihli duruşmada "zararının sanıklar tarafından giderildiğini" beyan etmesi karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılmaması,3- a) Sanıklar Ümit ve Mutlu'nun, mağdur ... ile kurdukları dostluktan sonra verdikleri senetlerin tahsili amacıyla mağduru tehdit ettikleri, mağdurun beyanında bahsettiği toplam 18.000 TL'lik senetlerin karşılıksız çıktığını belirttiği, bu şekilde sanıkların meşru bir alacaklarının olduğunun dosya içeriğinden anlaşılamadığı, alacaklarının meşru olduğunu kabul etsek bile sanıkların bu senetler karşılığında mağdurun işyerini ve 40.000 TL para isteyerek alacaklarının çok üzerinde meblağ belirlediklerinin anlaşılması karşısında; sanıkların eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Kabule göre de;Suç örgütü kurmak ve suç örgütüne üye olmak suçlarından sanıklar hakkında beraat kararı verildiği halde TCK'nın 106/2-d maddesinin uygulanması,Bozmayı gerektirmiş, katılanlar ... ve ... vekili, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanıklar ... ve ...'in mağdurlar ... ve ...'e yönelik eylemlerinden dolayı kazanılmış haklarının korunmalarına, 09/02/2017 tarihinde üye ...'un usule ilişkin genel muhalefetiyle oybirliğiyle karar verildi.