MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-)Bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Bu suçta malın alınması veya geri verilmemesini temin için, zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında, mağdurun başka bir seçeneği kalmaması ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusudur. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla yalnızca korunan hukuki değer malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır. Yağma icrai hareketle işlenen bir suçtur. Yağma suçunun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir.Tarafsız tanığı bulunmayan somut olayda; alt katı market üst katı ikamet olarak kullanılan binaya geceden sayılan bir vakitte giren sanığın, müştekiye ait herhangi bir eşya elinde yok iken, kendisini farkeden müştekiye saldırması karşısında; eylemin, malın teslimine yahut malın alınmasına karşı koymamaya yönelik bir hareket niteliğinde bulunmadığı, eylemin bu haliyle hırsızlığa teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal, silahla tehdit/silahla kasten yaralama biçiminde geliştiği düşünülmeden, eylemin vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,2-)T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, yaşı küçük sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ........savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, CMUK'nın 326/son maddesince sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak suretiyle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.