MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yakınan...'in 11.04.2003 tarihli duruşmada katılan sıfatını elde ettiği halde, gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki olarak gösterilmesi yerinde düzeltilmesi, sanık ...'in adli sicil kaydında yazılı olan ... 8.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2008 gün 2006/306 Esas, 2008/598 sayılı ve ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29.03.2012 gün 2010/1075 Esas, 2012/365 sayılı kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildiği ve sanığın denetim süreleri içinde yeniden temyiz incelemesine konu olan suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; Mahkemece yerinde 5271 sayılı CMK.nm 231/11.maddesi gereğince ihbarda bulunması, olanaklı kabul edilmiştir.I- Sanık ... savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 165/1. maddesinin uygulanması sırasında hapis cezasının yanı sıra adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ... 5.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/338 Esas 2011/143 Karar sayılı tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması ve bu sanık hakkında yargılama giderine hükmedilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık ... savunmanının temyiz itirazlarına gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Yağma eyleminin, silahla ve geceleyin işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 149/1. maddesinin (a) bendi ile birlikte (h) bendinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.1) Sanık ...'in neden olduğu yargılama giderlerinin, sanık ...'den tahsil edilmesine karar verilmesi,2) Yasa koyucu suç işlememiş olmasına karşın hakkında çeşitli nedenlerle ceza soruşturması yapılan ve bu süreçte kendisini yeterince savunamayacağı var sayılan bazı kişilerin yargılamalarının adil yapılabilmesini sağlanması ve bu durumda olan kişilerin ceza almamalarındaki toplum yararı gözeterek istemleri olmasa dahi zorunlu olarak müdafii atanmasını düzenlemiştir. Budur ki 5271 sayılı Yasanın 74-2 ve 150. maddeleri örnek olarak gösterilebilinir.5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bunun yargılama giderinden sayılacağı 5271 sayılı CMUK'un 324. maddesinde yargılama giderinin neleri kapsayacağı ve aynı Kanunun 325. maddesinde de bütün yargılama giderinin cezaya ya da güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceği düzenlenmiş olması karşısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-C her sanığın kendi kendini savunmaktan başka kendi seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve Adaletin selameti gerekiyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın parasını ödenmeksizin yardımdan yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş ve T.C Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, Anayasa aykırılığı ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletler arası sözleşmelerle yasanın aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkacak uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre hakim uyuşmazlıklara temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslararası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şüphesiz ki uluslar arası sözleşmelere göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında mahkemece barodan sanık ...'e 5271 sayılı Yasanın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle bu sanık için görevlendirilen savunmana ödenen avukatlık ücretini sanığa yargılama gideri olarak yüklenmesine karar verilerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesine açıkça aykırı olduğunun düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanık ...'e yüklenen "toplam 562.00 TL yargılama giderinden 182.00’şer liralık zorunlu savunman giderlerinin" tamamının çıkarılarak yerine “Toplam 198,00 TL” kelimesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.