MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Konut dokunulmazlığının ihlaliYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması olanaklı görülmüştür. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Yakınanın konutunun üst katında inşaat halinde bulunan ve mağdur tarafından konut olarak kullanılmayan yerde muhafaza edilen güvercinlerin alınmasıyla birlikte gerçekleşen yağma eyleminde; suç tarihi itibariyle olayın gerçekleştiği yerin konutun eklentisi niteliğine sahip olduğu, 6545 sayılı Yasanın 64. maddesi ile yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan mevcut düzenlemede, "Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde" ibaresine yer verilip ayrıca "eklentiden" bahsedilmemesi nedeniyle, sanıklar hakkında 149/1. maddesinin (a), (c ) ve (h) bentlerinin yanısıra koşulları oluşmayan (d) bendi ile de uyugulama yapılarak temel cezanın fazla tayin edilmesi, uygulamaya göre de, 5237 sayılı Yasada, yağma eyleminin konutta işlenmesi suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğinden, yağma suçunun anılan Yasanın 149/1-d maddesi kapsamında gerçekleştirildiği durumda, ayrıca konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulamayacağının gözetilmemesi, 2- 28.06.2014 gün 29044 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğü giren 6545 sayılı Yasanın 64. maddesi ile yapılan değişik TCK'nın 149. maddenin d bendinin ve bu bağlamda konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönüden yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,3- Sanıkların hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,4- T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretlerinin yeterli ödeme gücü olmayan sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.