Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2507 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17530 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/57217MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/09/2008NUMARASI : 2007/73 (E) ve 2008/194 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1)-Suç tarihinde saat 21:15 sularında, V şeklindeki sulama kanallarının 50 NC bir kamyonetle sanayi istikametine götürüldüğü ihbarı üzerine, sanayi içinde 5. Blokta faaliyet gösteren işyeri sahibi sanık M.. D.. ile işçileri diğer sanıkların yanına giden polis ekiplerinin, 42 ... .. .. plakalı araçta bulunan 3 adet sulama kanaletini gördükleri, dosya içinde bulunan 20.04.2007 tarihli jandarma tutanağında “...alınan 3 adet sulama kanaletinin stabilize yola 60-70 metre mesafede olduğu ve yenilerinin DSİ tarafından değiştirildiği ve bu 3 adet sulama kanaletinin kullanılmamak üzere yere bırakıldığı toprak üzerinde hala izlerinin olduğunun...” belirtildiği ve tutanak içeriğini yansıtan krokinin de tutanak ekinde olduğu; mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda, “... 3 adet sulama kanalının yerde yatık ve kırık vaziyette olduğu, 3 adedininse yerinde bulunmadığının...” belirtildiği, Şarkikaraağaç Sulama Birliği Başkanlığı'nın 09.06.2008 tarihli yazılarıyla “teslim alınan 3 adet sulama kanalının 2'sinin bir takım işlemlerden sonra, 1 adedinin ise hemen kullanılacak durumda olduğunun” bildirildiği ve sanıkla temyize gelmeyen diğer sanıkların aşamalardaki beyanlarında sözkonusu kanalların atıl vaziyette olduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, DSİ ve Şarkikaraağaç Sulama Birliği Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, yargılama konusu 3 adet sulama kanaletinin suç tarihinde atıl vaziyette bırakılıp bırakılmadığı; bulunduğu yerde suç tarihi ve öncesinde yenileme yapılıp yapılmadığı, yenileme işleminin yapıldığı durumlarda değiştirilen eski kanaletler hakkında nasıl bir işlem yapıldığı sorulup, 20.04.2007 tarihli jandarma tutanağında imzaları bulunan tutanak mümzileri dinlendikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği nazara alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)-Kabule ve uygulamaya göre de; a-) Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b-) 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık B.. C..'ın temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.