MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; 24.10.2008 tarihinde tebliğ edilen hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 310.maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 28.04.2009 tarihinde temyiz eden sanık ...'ın temyiz isteminin anılan Yasanın 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanık ...'nın ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2008 tarih ve 2007/76 Esas-2008/615 Karar sayılı ilamın tebliğ edildiği tarihte cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla öğrenme tarihi itibari ile süresinde olan temyiz talebinin incelemesinde; Sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 143. maddesi ile belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden aynı yasanın 62. maddesi uyarınca ...oranında indirim yapılırken 2 yıl 2 ay 20 gün yerine yazılı şekilde eksik hapis cezası tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelemede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCK'nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozmak suçlarından kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelemede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Birden fazla kişiyle konut dokunulmazlığını bozmak suçunu işleyen sanıklar hakkında, 5237 sayılı Yasanın 119/1-c. maddesi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanunun Geçici madde 1/1. fıkrası yollamasıyla, aynı kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/5-14. madde ve fıkraları gereğince sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,3-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.