Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22770 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22530 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 143.maddesi ile 1/3 oranında artırım yapıldığında, cezasının 2 yıl 16 ay olması gerektiği gözetilmeden, 3 yıl 4 ay olarak belirlenmesi, sonuç ceza doğru olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1.maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan sanık ... hakkında anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi, 2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, on sekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Yasanın 11.maddesi delaleti ile 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kısım ile yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılması ve savunmana ödenen avukatlık ücreti çıkartıldıktan sonra geriye kalan 5-TL yargılama giderinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması nedeni ile yerine, “Yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.