Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22764 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12362 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükmün gerekçe kısmında, ''sanığa ceza tayin edilirken TCY'nın 61. maddesindeki kriterler somut olayımıza uygulandığında, sanığın eylemi sonucu meydana gelebilecek zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın suç kastı, yakalanan uyuşturucu maddenin miktarı ve özellikle sanığın daha önceden de benzer suçtan mahkum oluşu nazara alınarak sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmiştir.'' denildiği, hüküm kısmında ise, '' 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 148/1. maddesi gereğince; suçun işleniş biçimi, failin kastının ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik göz önüne alınarak; takdiren altı yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına '' şeklinde uygulama yapılıp gerekçe ve hüküm kısmında bu konuda çelişki yaratıldığının anlaşılması karşısında; hükmün gerekçe kısmında belirtilen ve çelişkiye neden olan hususun maddi hata sonucu yazıldığı kabul edilerek yerinde düzeltilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğinin kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya, anılan maddenin 3. fıkrasında yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, dosya kapsamında yeterli mali geliri olmayan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesinin eklenmesi; yargılama giderlerine ilişkin kısımdan da “400 TL savunman ücretinin yargılama giderleri olarak sanıktan tahsiline” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.