Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2253 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2965 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; ......22/04/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Adli sicil kaydından tekerrüre esas hükümlülüğünün bulunduğu anlaşılan sanık hakkında, TCK'nın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, olay gecesi evinde uyumakta olan yakınanın evine girerek odadaki sehpanın üzerinde bulunan cep telefonu ile kol saatini aldıktan sonra evin damına çıktığı, uyanıp kendisini yakalamak isteyen yakınana bıçak çekip “gelme” dediği, bıçağı gören yakınanın geri çekilmesi üzerine evden aldığı kol saati ve cep telefonu ile birlikte kaçtığı, 5 gün sonra yakınan ve eşi tarafından polise gösterilerek yakalandığı, üst aramasında suça konu olan kol saati ile başka bir telefona takılmış vaziyetteki sim kartın ele geçirildiği, cep telefonunun iade edilmediği, yakınan ve eşi olan tanık ..... soruşturma aşamasındaki 14/05/2007 tarihli ilk ifadelerinde ve sonraki bütün aşamalarda olayı bu şekilde anlattıklarının anlaşılması karşısında, sanığın hırsızlık olarak başlayıp aldıklarını kaçırabilmek için bıçak çekip yakınanı tehdit etmesi ile birlikte gece vakti, konutta silahla yağma suçuna dönüşen eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK'nın 149/1-a-d-h, 53. maddeleri uyarınca hükümlülüğüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde ve suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,2- Sanığın kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “c” bendinde yazılı haklarından kendi alt soyu dışındaki kişiler yönünden cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,3-T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıktan alınmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık...... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.