Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22346 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12359 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanığın, mağdurlar ... ile ...'a yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Oluş ve dosya içeriğine göre; mağdurların pastaneden çıkıp binalar arasındaki boşlukta bekledikleri esnada sanığın, kimliği belirsiz suç arkadaşları ile araçtan inerek, ''Tutun kaçmasınlar'' diyerek eylem ve fikir birliği içinde mağdurları sıraya dizip kimliği belirsiz kişilerle birlikte yağma suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; eylemi 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c maddesine uyduğu halde yazılı şekilde hüküm kurulması; adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunmasına karşın hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7.maddesi ile uygulama yapılmaması; karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre;suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, anılan maddenin 3. fıkrasında yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle,eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanığın, mağdurlar ..., ... ve ...'a yönelik yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince; Sanığın adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7.maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Oluş ve dosya içeriğine göre; mağdurların pastaneden çıkıp binalar arasındaki boşlukta bekledikleri esnada sanığın, kimliği belirsiz suç arkadaşları ile araçtan inerek, ''tutun kaçmasınlar'' diyerek eylem ve fikir birliği içinde mağdurları sıraya dizip kimliği belirsiz kişilerle birlikte yağma suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c maddesine uyduğu halde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Sanık ve kimliği belirsiz suç arkadaşlarının adı geçen mağdurlara yönelik yağmaya kalkışma suçunu işlerlerken ''Size ceza kesiyorum, ikişer TL çıkartın, yoksa sizi buradan çıkarmam'' diyerek üzerlerini arayarak para bulamadığı, mağdurlar ... ile Şükrü Eren'in telefonlarını ve mağdur ...'in ayrıca cüzdanını görüp, ''Telefonlarınızla işim yok, korkmayın almayacağım'' şeklinde beyanda bulunarak cüzdanı ve telefonlarını alma imkanı varken almadığının anlaşılması karşısında; yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, sanığın özgülenen kastı, mağdurların etkilenimi ve olayın vahameti de gözetilmek suretiyle, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda uygulanması mümkün olan 5237 sayılı TCK'nın 150.maddesinin uygulanması gerekirken, yazılı şekilde anılan maddenin uygulanmamasına karar verilmesi, 3- Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, anılan maddenin 3. fıkrasında yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA,5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine,10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.