Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22100 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24281 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar hakkında, her bir yakınana karşı eylemleri için ayrı ayrı denilmek suretiyle infazda duraksamaya neden olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olduğundan tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüş benimsenmemiştir.I- Sanık ... Değer hakkında kurulan hükmün incelenmesinde: Kayden 02.08.1993 doğumlu olup, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle uygulama yapılırken 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesi yerine, aynı Yasanın 35/3.maddesi olarak yazılması, yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “sanık ... Değer'in sebebiyet verdiği 93,60 TL 'nin sanıktan alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suç tarihinde 14 yaşında olan sanığın 5271 sayılı Yasanın 31/2. maddesi uyarınca, işlediği suçun hukuki anlam sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı konusunda uzman hekimden rapor alınmadan, SİR raporu ile yetinilerek hüküm kurulmuş olması, 2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.