Tebliğname No : 6 - 2011/171041MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/10/2010NUMARASI : 2009/285 (E) ve 2010/237 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıkların olay tarihinde yakınanın çalıştığı taksi durağına saat:22.15 sıralarında giderek kendilerini polis olarak tanıttıkları, sanık H.. U..'ın elindeki gaz tabancasını yakınana doğrulttuğu, sanık L.. Ö..'ün yakınandan hasılatı istediği, yakınanın cebindeki 70,00 TL'yi sanık L.. Ö..'e verdiği, yakınanın cep telefonununda sanıklar tarafından alındığının anlaşılması karşısında; sanıkların eylemlerinin nitelikli yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yakınanın sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik sonraki beyanlarına dayanılarak, suç vasfında ve kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanıklar H.. U.. ve L.. Ö.. hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet, sanık M.. S.. hakkında da yağma suçundan beraat kararı verilmesi, 2-) Soruşturma aşamasında, sanıkların yakınandan aldıkları 70 TL'yi yakınana iade ettikleri, cep telefonunu ise iade etmediklerinin anlaşılması karşısında; yakınanın zararının sanıklar tarafından soruşturma aşamasında kısmen karşılanmış olması nedeniyle, yakınana kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168/3-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerekirken, yazılı şekilde anılan yasanın 168/1. maddesi ile uygulama yapılması,3-) 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar H.. U.. ve L.. Ö.. hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,4-) Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “ayrı ayrı” tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. U.. savunmanı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.