MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve şeklini kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir şeklindeki açık ve buyurucu hükümleri karşısında; kararda kanun yolu süresi, mercii ve şekli açıkça belirtilmediğinden. sanıklar ... ve ...'nun temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanık ...'ın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinde, suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olduğunun ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 2-Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezalarıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanık ...'ın, 5237 sayılı TCY’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3-5237 sayılı TCY.nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanıklar hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31. maddesinde açık olarak belirtildiği, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin ne olduğunu gösteren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesinde de “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” hükmü karşısında; sanık ... hakkında uygulama koşulları bulunmadığı halde, ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... velisi ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun, kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; sanık ... hakkında, “5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5/1-a maddesi uyarınca tedbir kararı uygulanmasına ve aynı Yasanın 7/6. ve 8/2. maddelerinin uygulanmasına” ilişkin; sanık ... hakkında “tekerrür uygulamasına” ilişkin; bölümler çıkartılarak ve sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCY’nın “53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanık ...'ın 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.