Tebliğname No : 6 - 2010/251249MAHKEMESİ : Kayseri Çocuk MahkemesiTARİHİ : 30/12/2009NUMARASI : 2009/799 (E) ve 2009/946 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelen temyiz isteminin mahkemece 26.04.2010 günlü ek karar ile reddedildiği ve anılan red kararına karşı bir temyiz isteminin de bulunmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesine eklenen 5/14 fıkraları ile büyükler için kabul edilmiş yetişkin sanıklar için başta şikayete bağlı suçlarla sınırlı olan müessese 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5 ve 14.fıkralarında değişiklik ile 2 yıl ve daha az süreli hapis veya adli para cezaları için uygulanır hale gelmiş, istisna dışında tüm suçları kapsar hale gelmiştir. Bu müessese doğurduğu sonuçlar itibariyle de karma özelliğe sahiptir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları: I-Suça ilişkin koşullar: a) Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süresi hapis veya adli para cezası, b)Suç Anayasanın 174. maddesinde güvenceye alınan İnkılap Yasasındaki suçlardan bulunmaması, II-Sanığa ilişkin koşullarda: a)Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması, b)Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi, c)Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışı göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması koşullarının bulunması halinde resen değerlendirme yapılıp, Tüm koşullar bulunması halinde Mahkeme hükmünün açıklanmasını geri bırakma kararı verebilir. Ayrıca 5237 sayılı TCK.nun 51.maddesi ile 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin koşulları ve sonuçları aynı değildir, bu nedenle önce 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılma koşullarının bulunup bulunmadığı resen değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK’nın 51.maddesi yönünden değerlendirmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir. Bu açıklamalar ışığında; Somut olaya gelince; sabıkası bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir hareketi de olmayan sanığın, yakınana ait bisikleti çaldığı, ancak aynı gün başka suçtan yakalanan suç arkadaşlarının beyanları ile bisikletin yakınana teslim edildiği ve yakınanın da iade hususunu doğruladığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundaki zararın ne olduğu gösterilip açıklanmadan, bisikletin demire bağlanmasını sağlayan kilitli zincir mekanizması çıkartılmaya çalışılırken zincirde meydana gelen zararın ise mala zarar verme suçu yönünden değerlendirilmesi gerektiğine ve belirtilen suç için kurulan hükümde de değerlendirmeye alındığına göre; 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinin uygulanması noktasında yukarıda belirtilen öznel ve nesnel koşulların tamamı değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken, yerinde ve yeterli olamayan, ayrıca dosya kapsamı ile de bağdaşmayan “zararın giderilmediği “şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Uygulamaya görede 5237 sayılı Yasanın 61/5.maddesine aykırı olarak anılan yasanın 168.maddesinin aynı yasanın 31.maddesinden önce uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. P.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca hükmolunan cezanın süresi-tür ve miktarı bakımından kazanılmış hakkın korunmasına 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.