Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21700 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12635 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/37799MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/06/2009NUMARASI : 2009/156 (E) ve 2009/146 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) Oluş ve dosya içeriğine göre; mağdur S.. K..’ın 19.04.2009 tarihinde polis merkezinde alınan ifadesinde, “Bakkal dükkanı işlettiği mahallede oturan sanığın, suç tarihinden 4-5 gün önce işyerine gelmeye başladığını, parasını sonra vermek kaydı ile sigara ve bira istediğini, vermediği zamanlarda ‘Seni öldürürüm, işyerini yakarım, seni vururum, camlarını kırarım’ dediğini, suç tarihinde de alkollü olarak işyerine geldiğini ve sigara ile bira istediğini, vermeyeceğini söylediğinde ise, ‘Cezaevinden yeni çıktım, bundan sonra işyerine gelir müşterilerini dağıtırım, sana büyük zarar veririm, arkadaşlarımı gönderip burayı dağıtırım’ dediğini, korktuğu için işyerini satmaya karar verdiğini” beyan ettiği; aynı tarihli tutanakta yakınan ile yapılan görüşmede, “İsmini Ç.. K.. olarak bildiği kişinin son dört gündür işyerine alkollü olarak gelip zorla içki istediğini, vermediğinde ise, ‘Seni ve aileni öldürürüm’ dediğini, bundan dolayı çok korktuğunu, işyerinin penceresine astığı ‘Satılık Dükkan’ ilanını göstererek korktuğu için işyerini satıp gideceğini söylediğinin” tespit edilmesi karşısında; eylemin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, 2)Sanığın kastını bir paket sigara ile birkaç şişe biraya özgülediği, yağma suçunun konusunu oluşturan para miktarı değerinin az olduğu, bu haliyle 5237 sayılı TCK'nın 150/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 3)5237 sayılı TCK’nın 150/1. fıkrasında “Hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil etmek amacıyla tehdit ve cebir kullanılması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin” uygulanacağının belirtilmesi karşısında, sanık ile mağdur arasındaki hukuki ilişkinin varlığını gösteren delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan, anılan madde ile uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık Ç.. K.. savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.