MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme, Konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 ve 03.04.2014 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...'ın tebliğ tarihinde cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.01.2011 günlü temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak; sanık ...'nın bildirdiği adrese usulünce gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, temyizinin süresinde olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;I-Sanıklar ... ve ... hakkında yakınanlar ..., ... ve ...'ye yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal, yakınan ...'e yönelik mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;Mahkemece sanıkların gündüzleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işledikleri kabul edilmesine karşın, 5237 sayılı TCY'nin 116/1. maddesi yerine, aynı Yasa'nın 116/4. maddesiyle uygulama yapılması yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası kabul edilmiş, konut dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişi ile birlikte işleyen sanıklar hakkında, 5237 sayılı Yasa'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kasten işlemiş oldukları suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Birlikte suç işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine yazılı biçimde uygulama yapılarak 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCY’nin 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine "Kasten işlemiş oldukları suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına," tümcesinin eklenmesi; yargılama giderlerine ilişkin bölüm çıkartılıp, "Yargılama giderinin sanıklardan payları oranında ayrı ayrı alınmasına" cümlesi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-İddianamede ve Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünde sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nin 35. madddesinin uygulanması istendiği halde, 5271 sayılı CMK’nun 226 /1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madddenin uygulanmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,2-Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.