Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2155 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9056 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Tehdit, Şantaj, Basit yaralamaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 22.Ceza Dairesinin 06/11/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Oluşa ve dosya içeriğine göre; katılan ... ... ile sanığın 2002 yılında tanışıp gayri resmi şekilde karı koca hayatı yaşamaya başladıkları, katılanın ailesinin ekonomik olarak güçlü olması nedeniyle zaman zaman sanığa maddi yardımda bulunduğu, bunu bilen sanığın borçları nedeniyle birlikte yaşadığı katılan ...'den para istediği, en son olay günü, sanığın, katılanın evine gelerek tefecilere bulaştığını ve 2.500.-TL paraya ihtiyacı olduğunu söylediği, katılan ...'in para vermeyeceğini söylemesi üzerine çıkan tartışmada, sanığın katılanın saçından tutup çekiştirdiği ve yaraladığı, ayrıca polis olması nedeniyle üzerinde taşıdığı beylik tabancasını masanın üzerine koyup katılanı öldürmekle tehdit ettiği, buna rağmen katılanın borç para vermeyi reddetmesi nedeniyle evden ayrıldığı; ertesi gün eve gelen sanığın aynı şekilde davranışlarına devam ettiği, bunun üzerine, katılanın sanığı şikayet etmeye karar verdiği, bu amaçla diğer katılan kardeşi ile birlikte karakola giderek şikayette bulunduğu, karakol çıkışında katılanların içinde bulunduğu aracı başka bir araç ile takip eden sanığın, katılanların yolunu kesmeye çalıştığı, bunu başaramayan sanığın katılanların içinde bulunduğu aracı takip ederek katılan ...'den şikayetini geri çekmesini istediği, olumsuz cevap alınca da araçla katılanların içinde bulunduğu araca kasten çarptığı olayda; sanığın eyleminin bir bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek, sanık ile katılan arasında geçerli bir hukuki ilişki ya da alacak verecek meselesi olmadığı halde var kabul edilmek suretiyle, yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ile sanık savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.