Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21516 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8323 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Nitelikli yağma, Mala zarar verme, HakaretHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme ve hakaret suçları nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Yasaya 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. maddeye göre, hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanık ... ve savunmanı ile sanık ... savunmanının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yağma suçu nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanık ...'un adli sicil kaydına ve getirtilen mahkeme ilamlarına göre, önceki suçların içinde tekerrüre esas alınabilecek en ağır mahkumiyetin Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.03.2006 gün ve 2006/162 esas, 2006/170 sayılı kararına konu hırsızlık suçundan hükmedilen “4 yıl hapis cezası” olduğu ve bu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği halde, sanığın adli sicil kaydındaki Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28.12.2006 gün ve 2005/1387 esas, 2006/864 sayılı kararındaki “3 ay hapis cezası”nın tekerrüre esas alınarak yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı ile sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak, yerine “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.