Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21421 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5865 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Kasten yaralama, TehditHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; sanıklar ... ve ... savunmanlarının duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü; I-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:Hükmolunan cezanın türü, miktarı ve karar tarihine göre, 1412 sayılı CMUK'nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, sanık ... ve savunmanının temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; sanık ... ve savunmanı ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,III-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:14.01.2009 tarihli ve 04:35 saatli olay tutanağında; haber merkezinin saat 02:20 sıralarında silahla yaralama olayı olduğunu bildirmesi ile olay yerine giden polis ekibinin yakınanı otomobiline yaslanmış, sol ayağı yaralı ve bilinci yerinde olarak görüp, yakınana eylemi kimin ya da kimlerin yaptığını sorduğunda, yakınanın duyulur ve net bir şekilde, ... plakalı bordo renkli doğan marka araçla kendi yönetiminde olan ... plakalı aracının önünü keserek durdurduklarını, arabadan inen ...'nın iki el tüfekle bacağına sıktığını, ... yanında ... ve ... isimli şahıslar olduğunu beyan ettiği tespitinin yer aldığı,Tanık ...'ün 14.01.2009 günlü kolluk ifadesinde; olay günü gece saat 02:20 sıralarında evinin yanında bulunan serasına soba yakmak için gittiğini, sobayı yakıp geriye evine döndüğü sırada acı bir fren sesi ardından 2 el tüfek sesi duyduğunu, tüfek sesinin arkasından ise “ah” diye bir bağırma sesi duyduğunu, hemen dışarıya çıkıp, evine 30 metre uzaklıktaki aracın yanında asfaltta oturan bir şahıs gördüğünü, yanına gittiğinde ayağından kan aktığını görüp, el feneriyle baktıktan sonra hemen polise haber verdiğini söylediği, Tanık ...'ün 26.02.2009 günlü Savcılık ifadesinde ise; olay günü saat 02.20 sıralarında evinde yatağımda iken acı bir fren sesi, ardından araç kapılarının açılma sesini ve sonrasında bir el tüfek sesi duyduğunu, tüfek sesinin arkasından "ah" diye güçlü bir bağırma sesi duyup, peşine de bir el daha ateş edildiğini, hemen dışarıya çıktığını, yolun kenarındaki aracın şoför mahalli kapısının önünde ayağını tutmuş vaziyette oturan şahsın "beni kurtar, ambulans çağır, beni iki kişi vurdu, soyadları ..., ... marka araçla kaçtılar" dediğini, ardından polis ekiplerinin geldiğini beyan edip, 12.06.2009 tarihli mahkeme ifadesini de benzer mahiyette vererek, farklı olarak; polisi kendisinin çağırmadığını, mağdurun çağırmış olabileceğini belirttiği,Yakınanın olaydan 2 gün sonra 16.01.2009 günü hastanede alınan ilk ifadesinde; olay günü gece saat 02:20 sularında evine doğru giderken kullandığı aracın önüne geçerek durmasını sağlayan doğan marka araçtan inen sanıklar ... ve ... kendisine silah doğrulttuğunu, ardından opel marka başka bir araç gelip içinden inen sanık ...'unda elindeki av tüfeğini doğrultup 2 el ateş ederek bacağından yaraladığını, bu esnada yanına gelen sanık ...'nin “biz adamı böyle yaparız” diyerek gömleğinin cebinde bulunan 305 TL'yi aldıktan sonra sanıkların birlikte olay yerinden kaçtıklarını iddia ettiği, 23.03.2009 günlü Savcılık ifadesi de benzer mahiyette olup, ek olarak; 2007 yılının Ocak ayında gerçekleşen kamyon satışından sanıklar .... ve ... kendisine borcu olduğunu, zaman zaman alacağını istediğini ancak sanıkların ödeme yapmadığını, daha öncesinde de sanık ... ve eniştesi ... ... kendisini kolundan silahla vurup yaraladıklarını, bu olaya ilişkin davanın ... Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ettiğini söylediği, 13.10.2009 tarihli mahkeme beyanında ise farklı olarak; 2007 yılının Ocak ayında annesi üzerine kredi çekilip alınan kamyonu sanık ...'nın kullandığını, sanığın kredi taksitlerini süresinde yatırmadığı için bankanın parayı annesinden ve kendisinden istediğini, aracın üzerine haciz konduğunu beyan ettiği, Sanık ...'un savunmalarında özetle; galericilik yapan yakınana kendisinin ve kardeşi olan sanık ...'nin borcu olduğunu, buna karşılık sanık ... ile birlikte babasına ait bahçeyi yakınana devrettiklerini, borç düşüldükten sonra bakiye kalan para için kamyon ve otomobil vermeyi taahhüt eden yakınanın ısrarla bu borcunu ödemediği gibi araçları da başkasına devrettiğini, bu nedenle yakınanı silahla vurup yaraladığını, olay sırasında yakınanın parasını almadıklarını ifade ettiği, Dosyada mevcut, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 18.10.2012 tarih ve 2012/4171-7748 Esas ve Karar sayılı ilamı ile onanıp kesinleşen ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 03.11.2011 tarih ve 2008/123-2011/311 Esas ve Karar sayılı kararında; yakınan ...'a devredilen portakal bahçesi karşılığında satın alınan otomobil ve kamyonların sanık ...'nın babasına ve eniştesi olan sanık ...'e devrinin yapılmadığı iddiası ile adı geçen sanıkların 10.08.2007 günü yakınan ... ile galerisinde tartıştıkları, 12/08/2007 günü de sanık ...'nın sevk ve idaresindeki araçla yakınan ...'ın kullandığı aracın önünü 2 kez kesip, sanık ...'nin yanında bulunan sanık ... yakınanın aracına doğru toplam 8 el ateş ederek yakınanı basit tıbbı müdahale ile giderilemez şekilde yaraladıklarının kabulüyle sanıklar ... ve ... kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.Bu açıklamalar ışığında;14.01.2009 tarihli olay tutanağı ve tanık ...'ün anlatımları dikkate alındığında, başlangıçta yağma iddiası olmayan yakınanın ilk ifadesinden itibaren olay anında parasınında alındığını söylediği, sanıkların ise hiçbir aşamada bu suçlamayı kabul etmediği, sanıklar ile yakınan arasında olay tarihi öncesinde gelişen aralarında husumet yaratan ancak beyanlarından kapsamı belli olmayan bir alacak-borç ilişkisi bulunduğu anlaşılmış olup, suça konu olayı ihbar eden kişi ile ihbar ediliş şeklinin aydınlatılması açısından ihbarı alan emniyet birimine ait olayla ilgili görüşme kayıtları ve vukuat raporunun getirtilip ihbarı kimin yaptığı ve içeriklerinde yağma iddiası yer alıp almadığı incelendikten ve yine sanıkların yakınandan gerçek bir alacağının olup olmadığının denetime olanak verecek şekilde tespiti açısından tarafların aralarında yapılan işlemleri zaman, yer ve miktar bakımından ayrıntılı olarak açıklamaları sağlanarak gösterecekleri bilgi ve belgelerin doğruluğu araştırıldıktan sonra deliller bir bütün halinde değerlendirilip, sonuca göre, sanıkların hukuki durumlarının tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.