Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2133 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8726 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (Kapatılan Üsküdar 2.Asliye Ceza Mahkemesi)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Kovuşturma evresinde firar suçundan ... 3. ... Komutanlığı Askeri Cezaevinde tutuklu olarak bulunan sanığın, savunmasını talimat mahkemesinde yapacağını bildirmiş olması ve soruşturma evresinde yakınanın uzlaşmak istemediğini açıkca belirtmesi karşısında, tebliğnamede bu yönlerden bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir. UYAP'tan alınan adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıka kaydının bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Yakınanın, 17.03.2007 günü saat 20:20 sıralarında dükkanını kapatıp ayrılması, ertesi gün sabah 08:30 sıralarında dükkana geldiğinde hırsızlık olayını farketmesi, duruşmada, “hırsızlık gece 04:00 sıralarında oldu.” şeklindeki beyanı karşısında, yakınana suçun işlendiği saati nasıl anladığı açıklattırılarak, sanık hakkında TCK 143/1.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması yerine, eksik araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması,2- Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.