Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2126 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15676 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek, konut dokunulmazlığını bozmak HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık hakkında yakınanlar ..., ... ve ...'a karşı gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanığın yakınanlara ait kapıları kilitli araçları açarak eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi yerine aynı yasanın 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında yakınan ...'e karşı mala zarar verme ve yakınanlar ... ve ...'ya yönelik konut dokunulmazlığını bozmak ve hırsızlık suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde; 1-Yakınanlar ... ve ...'nın oturduğu apartmanın, apartman boşluğunda bulunan yakınıcılara ait bisikletleri aldığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 116/1-4.maddesinin bir defa uygulanması yerine, iki defa konut dokunulmazlığını bozmak suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini, 2-Sanığın gece saat 00:00 ile 03:57 arasındaki zaman diliminde yakınanlar ... ve ...'nın oturdukları apartmana girerek öncelikle yakınıcılara ait bisikletleri aldığı, akabinde apartman önünde duran yakınıcılara ait kapıları kilitli iki araçtan oto teyplerini aldığının anlaşılması karşısında; hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 62, 142/1-b, 143, 62. maddelerine göre hüküm kurulması yerine, her bir yakınan için ayrı ayrı ikişer defa hırsızlık suçlarından hüküm kurulması, 3-Kovuşturma aşamasında yakınanın 24.01.2008 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında; suç tarihi açısından şikayete tabi olan mala zarar verme suçu açısından, sanığa 5237 sayılı TCK.nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, kabul etmesi halinde sanık hakkında 5271 sayılı CMK. nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.