MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya kapsamına göre, sanık ...'nın diğer sanık ve suç arkadaşlarının eylemlerine el ve işbirliği ile katıldığının anlaşılması karşısında, hakkında TCK’nın 37/1. maddesi ile uygulama yapılması gerekirken 39/1. maddesi ile uygulama yapılması, konut dokunulmazlığını bozma suçu, birden fazla kişiyle birlikte işlendiğine göre; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Sanık ...'in TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,2-Sanık ...'in adli sicil kaydında gözüken ve mükerrirlik uygulamasına esas alınan hükümlülüğünün kesin nitelikte olduğu gözetilmeden 1412 sayılı CMUK’nın halen yürürlükte olan 305/son maddesine aykırı davranılması,3-Sanık ... hakkında, hırsızlık suçundan verilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş bulunmasına göre, aynı yasanın 53/4 maddesi uyarınca sanık hakkında 53/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,4-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “müştereken ve müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “yargılama giderinin müteselsilen tahsiline”, "her iki sanık hakkında 53. maddenin uygulanmasına" ve "sanık ... hakkında 58. maddenin uygulanmasına" ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine “Sanık ...'in, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” ve “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlelerinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.