MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralamaHÜKÜM : 1-Sanık ... için, a-)Tehdit suçundan C....nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAAT, Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Tebliğnamede (1) numaralı bölümde belirtilen; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair kararın, sanık ...’un, müşteki...i’ye yönelik “kasten yaralama” suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin değil, sanık ...’nin, müşteki ...’a yönelik “alenen hakaret” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu ve bu karara ilişkin de tarafların, herhangi bir yasa yolu başvurusu bulunmadığı anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde; Müşteki-sanık ...’nin, 28/03/2011 tarihli celsede; “şikayetçi” sıfatıyla, davaya katılmak istemediğini belirtmesi nedeniyle temyiz hakkı bulunmadığı gibi sanık ...’un, müşteki ...’ye yönelik “kasten yaralama” suçundan verilen, neticeten 2.240,00 TL doğrudan tayin edilen adli para cezasının miktarı itibariyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve 14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi olanaklı bulunmadığından,Müşteki-sanık ...’un, müşteki...i’ye yönelik “hakaret” suçundan verilen beraat kararına yönelik de; müşteki-sanık ...’nin atılan suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından, Sanık ... savunmanının sanık hakkında “tehdit” suçundan kurulan beraat hükmünün, gerekçesine yönelik olmayan temyizinde hukuki yararı bulunmadığından,Müşteki-sanık ... vekilinin temyiz isteklerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yolmasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,II-Sanık ...’nin, müşteki ...’a yönelik “kasten yaralama” suçundan kurulan mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanığın, yaralama eylemini gerçekleştirirken kullandığı kabul edilen sopanın, TCK'nın 6/1-(f)-3 no.lu bendi uyarınca “Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli” şeylerden olması nedeniyle silah sayılması ve hükmolunan cezasından, TCK'nın 86/3-e maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-) Olay öncesinde, müşteki ...’un, sanık ...’un babası diğer sanık ...’nın nalburiye dükkanından satın almış olduğu boya malzemesinden kaldığı savunulan taraflar arasındaki borç meselesi yüzünden, olay gecesi, sanık ... ile yakınan İhsan arasında, İhsan’a ait tekel büfesinde çıkan tartışmada; yakınanın, sanık ...’u bıçakla elinden yaralaması üzerine, sanığın da, sopa ile yakınan İhsan’a vurması neticesinde her iki tarafın da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları iddia ve kabul edilen olayda; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespit edilememesi nedeniyle "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince sanık ... hakkında da haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 03.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.