Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21198 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19527 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Gerekçeli kararın, mahkeme mührü ile mühürlenmemesi yerinde tamamlanması olanaklı eksiklik, karar başlığında, 02.11.2009 olan karar tarihi yerine, 03.11.2009 yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hata olarak kabul edilmiştir.Oluş ve dosya içeriği ile mahkemenin kabulüne göre de suçun, saat 23:00 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e. maddesi uyarınca gece vakti işlendiği sabit olan sanıkların eylemleri yönünden;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden zamanaşımı sürelerinin gerçekleşmediği kabul edilerek yapılan incelemede,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-) 2001 yılında işlenen suç nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesinde 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenleme gereğince sanık ...’un cezasından 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-) Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanık ...’a savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,3-) 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi gereğince suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, hesaplanan yargılama giderlerinin hangi sanıktan nasıl tahsil edileceği konusunda bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve savunmanı ile sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; sanık ... hakkındaki hüküm kısmında TCK’nın 31/3. Maddesi ile 1/3 oranında indirim uygulanırken sonuç olarak hesap edilen "1 Yıl 9 Ay 10 Gün" yerine, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesinde 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenleme gereğince sanığın cezasından 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinden "neticeten 1 Yıl 4 Ay Hapis Cezası ile cezalandırılmasına" yazılmak suretiyle, yine “sanık ... hakkındaki müdafii ücretine” ilişkin bölümün çıkarılması ile ayrıca yargılama giderlerinin tahsiline dair bölümdeki “sanıktan alınmasına” kelimelerinin çıkartılarak yerine, “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.