MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hakkında HAGB kararı verilip temyize gelmeyen sanık ....., mağdur ..... ''pazartesi günü yanında 6.000.- al gel, güçlü kişilere ismini verdim, benim canım yandı senin de canını yakarım.'' şeklinde aralarındaki alacağı tahsil etmek için tehdit içerikli mesaj çektiği, bilahare diğer sanıklardan ..... durumu anlattığı, mağdurun ismini ve aracının plakasını verdiği, sanıkların birlikte yaptıkları plan çerçevesinde ..... geldikleri, mağduru araştırıp bulduktan sonra mağdurun aracının yol üstünde durmasını sağlayıp, sanık ..... mağdurun aracına bindiği mağdura ''suyu kimden aldın, su depon nerede" vs. sözler söylediği, tesadüfen devriye gezen jandarma ekibine mağdurun işaret yapmasıyla sanıkları yakalattığı olayda, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde birlikte hareket edip mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurdukları anlaşılmakla, sanık ....., TCK'nın 37. maddesi delaletiyle asli fail olmasına rağmen hakkında, TCK'nın 39. maddesi anlamında yardım eden sıfatıyla eksik ceza tayini ile sanıkların eyleminin bütün halinde TCK'nın 149/1-c maddesinde düzenlenen nitelikli yağma suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.