MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2016 günlü kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;Sanıkların kimlik bilgilerine esas olmak üzere ikamet tezkeresi, oturma izni, uluslararası koruma statüsü sahibi kimlik belgesi vb. evrakın gönderilmesi istemine dair Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü'nün 08.04.2015 tarihli yazısında, ekli olarak sanık ...'ya ait kişisel bilgi formunun gönderildiği, diğer sanıklara ait herhangi bir kayda rastlanmadığının belirtildiği, sanık ... yakalandığında aynı isme düzenlenmiş iki adet pasaport ve kimlik belgesinin bulunduğu, dosya arasında sanık ...'nın Türkçe olarak düzenlenmiş yabancı tanıtma belgesinin yer aldığı, ancak bunun dışındaki kimlik tanıtıcı belgelerin Arapça dilinde olduğu anlaşılmış ise de, sanıkların yeminli tercüman vasıtasıyla dinlenilerek kimliklerini beyan ettikleri anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamış; yakınan ... hakkında yapılan araştırmalarda Suriye'ye gittiği, kullandığı telefon hattın??n da kapalı olduğunun anlaşılması ve dosya kapsamı karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiş; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş,Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Türkçe bilmeyen sanıklar için görevlendirilen tercüman giderinin yargılama giderlerinden sayılarak sanıklardan tahsiline hükmedilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 324/5. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş sanıklar ... ve savunmanı ile sanıklar , ... savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yargılama giderlerine ilişkin kısımdan tercüman giderlerinin çıkarılması sureti ile diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;Oluş ve dosya içeriğine göre, Suriye uyruklu yakınan ... ve sanık ...'nın birlikte yaşadıkları, sanık ...'nın yakınandan şiddet gördüğü ve ayrılmak istediği, bu durumu ailesine söylemesine rağmen ailesinin ayrılmalarını kabul etmediği, sanığın bu durumu dayısının oğlu ...'e açtığı, ...'in de bu konuyla ilgileneceğini söylediği ve ...'da yaşayan arkadaşları sanıklar ... ve ...'a konuyu açtığı, birlikte ...'yı...'nın da dahil olduğu plan çerçevesinde kaçırmaya karar verdikleri, arkadaşları ... isimli kişiyi de yanlarına alarak Kayseri'ye geldikleri, olay gün ve saatinde sanıklar ... ve ... ve yanlarındaki ... adlı kişinin yakınanın ikametine zorla girdikleri, bıçak doğrulttukları, yakınanı diğer bir odaya götürüp elini ve ayağını bağladıkları, yakınanın pasaportunu ve cep telefonunu aldıkları, daha sonra sanık ...'yı da ağzı bağlı vaziyette alarak evden çıkıp gittikleri, sanık ... ve diğer sanıkların ertesi gün Kilis otogarında yakalandıkları, bu sırada sanık ...'nın Kayseri'ye gitmek için otobüse binmek üzere olduğu, sanık ...'in üzerinde yakınan ve sanık ...'ya ait pasaportların bulunduğu olayda;Sanık ...'nın aşamalardaki savunmalarında diğer sanıklarla, ayrılmak istediği eşinden kurtulmak için kendisini kaçırmak üzere yaptıkları plana dahil olduğunu, yağma suçundan bilgisi olmadığını belirttiği, Sanıklar ... ve ...'ın aşamalarda yakınanın pasaportunu ve telefonunu ... isimli kişinin almalarını istediğini, olayın geliştiği sırada sanık ...'nın başka bir odada olduğunu ifade ettikleri dikkate alındığında, sanık ...'nın yakınana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna doğrudan katılımı olup, plan gereği kendisinin de bağlanmasından sonra diğer sanıkların yakınana ait eşyaları alması olayına bir dahili bulunmadığı, bu bağlamda yağma suçundan sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş sanıklar ... ve savunmanının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, sanık ...'nın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 17.08.2016 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici madde 6 ile getirilen yeni düzenleme karşısında hükmolunan cezanın miktarı ve tutuklu kalınan süreye, yağma suçundan bozma sebebine göre başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal tahliyesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.