MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yakınan ... ...’un 26/02/2009 tarihli oturumda alınan beyanı sırasında sanıklardan ... ... hakkında şikayetçi olmadığını belirttiği, daha sonra alınan beyanlarında da usulüne uygun şikayetinin ve katılma talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, sanık ... ... hakkında verilen beraat kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından CMUK’nın 317.maddesi gereğince yakınan vekilinin bu yöndeki temyiz isteminin REDDİNE,Oluşa ve dosya içeriğine göre, yakınan hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında birbirine benzer şekilde, “Sanıklardan ... ...'in köylüsü olduğunu, sanık ile aralarında yeğenlerinin evlilik meselesi nedeniyle anlaşmazlık çıktığını, olay günü, ...’dan ikamet ettiği köye köy otobüsü ile döndüğü sırada, köy otobüsünün sanıklar ve kimliği tespit edilemeyen suç arkadaşları tarafından .... köyü ile ... köyü arasında bir mevkide durdurulduğunu, sanık .... ...’nin otobüsün içine girerek 'Biraz aşağıya gel amca' diyerek kendisini aşağı çağırdığını, inmek istememesi üzerine, diğer sanık ...’nin de otobüse geldiğini ve kendisini aşağı indirerek taksiye bindirip daha önceden ayarladıkları eve götürdüklerini, giderken başını parka tarzı bir şeyle örttüklerini, eve girdiklerinde üzerini tamamen soyduklarını, sanıklardan ...’nin iki tane senet vererek 'Yaz bakalım' dediğini, karşı çıkınca elindeki kalemi burnuna soktuğunu ve burnunu kanattığını, bunun üzerine iki adet boş senedi imzalamak zorunda kaldığını, ayrıca sanıkların üzerinden çıkardıkları elbisesinde bulunan cüzdan içinden de 1000.-TL parasını aldıklarını, daha sonra kendisini ...’da DSİ'nin yakınlarında indirdiklerini, olaydan sonra sanık ... ...’ye haber göndererek, 'Senetleri iade etmeleri durumunda şikayetçi olmayacağını' söylediğini, bunun üzerine de sonraki tarihlerde sanık ...’nin kardeşi aracılığıyla söz konusu boş senetlerin kendisine iade edildiğini” belirttiği,Tanık ... ... 17/02/2007 tarihli karakol ve 26/02/2009 tarihli duruşmadaki ifadelerinde, “Olay günü saat 15:30 sıralarında ...’dan ... köyüne dönmek üzere ... otobüsüne bindiklerini, ... köyünü geçtikten sonra otobüslerinin sanıklar tarafından durdurulduğunu, her iki sanığın birlikte otobüse bindiklerini ve yakınan ... ...’un yanına gelerek 'aşağıya inelim' deyip kolundan tuttuklarını ve otobüsten indirdiklerini, arkalarından aşağıya indiğini, 'Biraz bekleyelim, ne konuşacaksanız konuşun sonra biz gidelim' dediğini, sanıklardan ...'nin 'Bizi jandarmaya haber verirseniz ve her kim bunu yaparsa onu bu adamdan kötü ederiz' şeklinde bir şey söylediğini” beyan ettiği, Tanık ... ... 17/02/2007 tarihli karakol ve 26/02/2009 tarihli duruşmadaki beyanlarında; “Olay günü saat 15:30 sıralarında ... merkezden ... köyü otobüsüne bindiğini, araçta yakınan ... ...'un da olduğunu, ... köyü yakınlarına gelince aracın yolda bir taksi tarafından durdurulduğunu, araçtan sanık ... ...’nin inerek otobüse bindiğini, sonra diğer sanık ...’nin de geldiğini, yakınanı otobüsten çekerek aşağıya indirdiklerini, kendi arabalarına bindirip geri getireceğiz diyerek götürdüklerini” söylediği,Tanık ... ...’in de 17/02/2007 tarihli karakol ve 26/02/2009 tarihli duruşmadaki anlatımlarında; “Olay günü ...’dan köye giderken otobüste yakınan ile birlikte bulunduğu sırada, ... kasabasını geçtikten sonra ... köyüne varmak üzereyken dar bir boğazda sanıkların otobüsü durdurduklarını, sanık ... ...’nin yakınanın yanına gelerek koluna yapıştığını ve 'aşağıya gel' dediğini, o inmek istemeyince diğer sanık ...’nin de geldiğini ve ikisinin zorla yakınanı aşağıya indirdiklerini, karşı çıkınca 'Bir şey konuşacağız' deyip yakınanı kendi arabalarına bindirdiklerini ve götürdüklerini” ifade ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde benzer beyanda bulunan yakınanın ifadesinde geçen ve suça konu senetleri yakınana iade ettiği anlaşılan temyiz dışı sanık ...’nin kardeşinin kimliği tespit edilerek, gerektiğinde mahkemede, yakınan ve sanığın da bulunduğu duruşmada dinlendikten sonra, söz konusu senetlerin ne şekilde iade edildiğinin ortaya konulmasında ve tanık beyanları da dikkate alınarak delillerin bir bütün halinde takdir edilmesi suretiyle sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen, eksik incelemeyle yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle, yazılı şekilde sanık hakkında beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.