Esas No : 2014/12881 Karar No : 2014/20981Tebliğname No : Kanun Yararına Bozma- 2014/283652 Gasp suçundan sanık E.. Ö..'in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 497/2, 80, 55/3 ve 59. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İSTANBUL 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/1984 tarihli ve 1983/73 esas, 1984/82 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe olan hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 149/1-a-c-d, 43, 31/3 ve 62/1 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 14/11/2006 tarihli ve 1983/73 esas, 1984/82 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 16/07/2014 gün ve 2014/14610/49014 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/09/2014 gün ve KYB/2014/283652 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 23/09/2014 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi: Anılan Yazıda; (Kabule göre iki farklı müştekiye karşı sanık tarafından işlenen yağma suçunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/3. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanamayacağı ve her müştekiye karşı işlenen suç için ayrı cezaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayininde isabet görülmemiş ise de, olağanüstü ve istisnaî kanun yolu olan kanun yararına bozmanın aleyhe tesir etmeyeceği ve sonuca etkili bir durum meydana getirmeyeceği değerlendirilerek yapılan incelemede, Dosya kapsamına göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinin 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki halinde indirim oranının 1/2 olduğu ve bu indirim oranının sanık lehine olduğu nazara alınarak, suçun işlendiği 22/04/1981 tarihi itibarıyla 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A 1- Lehe Yasanın belirlenebilmesi amacıyla yapılan karşılaştırma ve uygulama sırasında, yağma eyleminden dolayı 5237 sayılı Yasanın 149/1-a,c,d maddesi uyarınca her bir yakınana karşı ayrı ayrı hüküm kurulması gereken hükümlü hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca, hükümlü yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, hükümlünün eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 497/2, 80, 55/3,59.maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 149/1-a, c, d, 31/3, 62. (2 kez) maddeleri kapsamında olup, her iki Yasa'ya göre de hükümlüye verilmesi gerekli ceza miktarları, uygulanacak yasa maddeleri, artırım ve indirim oranlarıyla birlikte denetime olanak verecek biçimde karşılaştırma yapılıp, hükümlü yararına olan yasanın yeniden belirlenmesi zorunluluğu, 2- Suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca yapılacak indirimin 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Yasa değişikliğine kadar 1/2 oranında olacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirdiğinden, kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderme yazısı incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görüldüğünden kabulü ile yağma suçundan hükümlü E.. Ö.. hakkında, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilip kesinleşen 14.11.2006 gün ve 1983/73 esas, 1984/82 sayılı ek kararın 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.