Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20787 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20266 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/171324MAHKEMESİ : Kayseri Çocuk MahkemesiTARİHİ : 11/11/2009NUMARASI : 2008/393 (E) ve 2009/778 (K)SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık savunanının mala zarar vermekten kesin olarak verilen hükme yönelen temyiz isteminin yerel mahkemece reddildiği, ancak bu red kararına yönelen bir temyiz isteminin olmadığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçuyla sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak 1-Yakınanın aracından 2 adet hoparlörün çalındığı olayda, sanığın suç arkadaşı G.. Y..'ın ertesi gün şüphe üzerine yakalandığında sanık ile beraber hırsızlık olaylarına katıldığını doğrulayıp, çaldıklarının evinde olduğunu söylediği, evine gidildiğinde ise sanığın babasının getirdikleri arasında yakınanın suça konu hoparlörlerinin de bulunduğu ve 16.10.2008 tarihli tutanak ile bunların yakınana iade edildiği, yakınanın da 17.04.2009 günlü oturumda aracından çalınanların iade edildiğini ve şikayetçi olmadığını söylediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 168.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 2-19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı yasa ile değişik Çocuk Koruma Kanununun 23.maddesi yollaması ile suç tarihi itibari ile uygulama alanı bulan 5271 sayılı TCK.nun 231.maddesinde yer alan hükmün açıklanması kurumu doğurduğu sonuçlar itibariyle karma özelliğe sahiptir. 1-Suça ilişkin koşullar, a)- Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası, b)-Suçun Anayasanın 174.maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması, 2- Sanığa ilişkin koşullar,a)-Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,B)-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi (5271 sayılı CMK’nın 223/9. fıkrasına göre zararın giderilmesi koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.)c)-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışı göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir. Bu koşullar bulunması halinde mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir. Ayrıca 5237 sayılı Yasanın 51.maddesi ile 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin koşulları ve sonuçları aynı değildir, bu nedenle önce 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılma koşullarının bulunup bulunmadığı resen değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin 5237 sayılı Yasanın 51.maddesi yönünden değerlendirmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı, yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir. Somut olaya gelince, sabıkası bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir hareketi de olmayan ve hakkındaki hüküm suç işlemeyeceği hususunda mahkemede kanaat oluşması sebebi ile ertelenen sanık hakkında, çalınanların iade edildiği ve hırsızlık suçu yönünden giderilmesi beklenen bir zarar da kalmadığı dikkate alındığında, “müştekinin zararını karşılamamış olması" gerekçe gösterilerek ; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesinin öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, yerinde ve yeterli olamayan ve aynı zamanda dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçe ile 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. A.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanık hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CUMK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.