MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık ... hakkında mağdure ...yönelik eyleminden dolayı kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdure ... yönelik eyleminden dolayı kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ...'un mağdurenin sol omuzunda asılı olan çantasını almak istediği sırada mağdurenin direnç gösterdiği ve yere düştüğü, ancak sanık mağdurenin direncini kıramadığından çantayı alamadığı, diğer sanık ...'in de, ... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında yerinde olmayan gerekçeyle 5237 sayılı TCY'nın 149/1-c-h maddesi yerine, yazılı biçimde aynı Yasanın 142/2-b maddesiyle hüküm kurulması,2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, yaşı küçük sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.