MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, hırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık ... hakkında, hırsızlık ve yağma; sanıklar ... ve ... hakkında, hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelemesinde;24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK'nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanlar görevlendirilmesi nedeniyle savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanları ile sanıklar ... ve ...’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “CMK müdafiilik ücreti 613TL'nin sanıklardan tahsiline” cümlesinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanıklar ... ve ... hakkında, yağma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılan ...'ın zararı sanık ... tarafından giderildiği ve diğer sanıklar ... ile ...'nın bu zarar giderimine karşı koymadıklarının anlaşılması karşısında;bu sanıklar hakkında da TCK'nın 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.