Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20535 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8172 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2012/34127MAHKEMESİ : İzmir 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/07/2011NUMARASI : 2011/148 (E) ve 2011/196 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;I-) 765 sayılı TCK'nın 65. maddesi; "1- Suç işlemeğe teşvik veya suçu irtikâp kararını takviye ederek yahut fiil işlendikten sonra muzaheret ve muavenette bulunacağını vaadeyleyerek,2- Suçun ne suretle işleneceğine mütaallik talimat vererek yahut fiilin işlenmesine yarıyacak iş veya vasıtaları tedarik ederek,3- Suç işlenmeden evvel veya işlendiği sırada müzaharet ve muavenetle icrasını kolaylaştırarak suça iştirak eden şahıs, işlenmiş fiille mahsus olan ceza ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ise yirmi yıldan, müebbet ağır cezası ise onaltı yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Sair hallerde kanunen muayyen olan cezanın yarısı indirilir.Bu maddede yazılı fiillerden birini işleyen kimsenin iştiraki inzimam etmeksizin fiilin irtikâbı mümkün olamıyacağt olan hallerde o kimse yukarıda gösterilen tenzilattan istifade edemez." 5237 sayılı TCK'nın yardım etme başlıklı 39. maddesi;"1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur: a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak."şeklindedir.5237 sayılı TCK'nın 37. maddesine göre; "suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur."Görüldüğü gibi 765 sayılı Kanun açısından asli fail-feri fail ayırımı, 5237 sayılı TCK'da terk edilmiştir.Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, suça doğrudan iştirak ettiği anlaşılan hükümlü hakkında, koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesi ile uygulama yapılması,II-) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, sanığın eylemi suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 497/2, 59. maddeleriyle 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c-d-h, 62. maddeleri kapsamında olup, sonucuna göre lehe yasanın saptanması gerektiği dikkate alınmadan 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddelerine aykırı davranılması,III-) Hükümlünün, Hikmet ve Mesut ile birlikte kahvehaneye girip her bir mağdurdan 5’er TL para aldığı, yağma suçunun konusunu oluşturan para miktarının değerinin az olduğu, bu haliyle 5237 sayılı TCK'nın 150/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,IV-) Hükümlünün, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen hükümlü hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü B.. T..’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.