Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20401 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19023 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme, Konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasınaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/02/2013 ve 30/05/2013 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kayden 01.06.1993 doğumlu olan sanığın 15-18 yaş grubu içinde olduğu halde, hakkında TCK’nın 31/3.maddesi yerine, aynı Yasanın 31/2.maddesinin uygulanması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I-Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3 (kararda 31/2) 62, 52/2. maddeleri gereğince verilen 1.000 TL adli para cezasının 5237 sayılı TCK’nun 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından; Konut Dokunulmazlığını ihlal suçuyla ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, aynı Yasanın 231/12. md. 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile ek fıkra maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından; Sanık ... savunmanının bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince tebliğname gibi REDDİNE,Konut Dokunulmazlığını ihlal suçundan 5271 sayılı CMK’nun 264/1. maddesi uyarınca sanık ... savunmanı yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın kararı temyiz etmeyen diğer sanıklar ile birlikte at arabası ile hurda topladıkları sırada saat 12.00'de şikayetçiye ait konutun bahçesine girerek hırsızlık yaptığı, çaldıkları eşyaları götürürken şüphe üzerine kolluk görevlileri tarafından yakalandıkları ve suça konu eşyaların jandarma tarafından alınarak yakınana teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; hırsızlık suçundan uygulama yapılırken, hükmün gerekçesinde “mağdurun zararının karşılanmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı” biçiminde zararının olmadığı somut olay ile örtüşmeyen ve “takdire” dayanılırken de 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde, sanık yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezaların bireyselleştirilmesine yönelik kabul edilen ölçütlerle çelişir şekilde 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14.madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,2-İstihdam edilmesi ve bir engel bulunması halinde görevlendirilmesi gereken sosyal çalışma görevlilerinin 18 yaşından küçük sanığın özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyeceği sosyal inceleme raporunun 60 TL'lik ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesi,TC. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki görüş bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.