Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2038 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21011 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2013/182560MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2011/471 (E) ve 2012/429 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: TCK 147. maddesinde sorgunun nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir. Sanığın kendisini yeterince savunabilmesi bakımından yüklenen suçun ne olduğunu bilmesi gerekir. Kimlik tespitinden sonra yüklenen suçun vasıflandırılmak suretiyle ve sanığın anlayabileceği bir üslupla anlatılmalıdır. Ne ile suçlandığını bilmeyen sanık kendini savunamaz. CMK 150/2-3 fıkralarındaki hallerde sanığın istemi olmadan müdafii atanır. Bu müdafii sanık savunmasına yardımcı olur. Müdafii hazır bulunmadan sanık sorgusu yapılamaz. Ek savunma ise suçun hukuki vasfının değişmesinde sanığa savunma hakkının tanınmasını gerektiren bir hukuki kurumdur. Somut olayımıza gelince; 29.03.2012 tarihli celsede sanığa yasal hakları hatırlatılıp iddianame okunduğu ancak, 5271 sayılı CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca atanan zorunlu savunmanı hazır olmadığı için savunmasının alınmadığı belirtilmesine rağmen, devamla sanığın suçu işlemediğine dair çok kısa alınan beyanının sorgu niteliğinde sayılamayacağı gibi anılan eksikliğin ilerleyen celselerde zorunlu savunman katılımıyla da giderilmediği, sonradan verilen ek savunma hakkının da CMK'nun 147. maddesinde anlamını bulan sorgu niteliğinde de sayılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle, 5271 sayılı CMK’nun 188/1. ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş sanık M.. A.. ve savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.